Ankara

Ankara


Ankara, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti,Türkiye'nin en kalabalık ikinci ve dünyanın en kalabalık otuz sekizinci kentidir.Topraklarının büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Sakarya bölümünde yer alır. Türkiye'nin coğrafi merkezine yakın olduğu için, hem konum hem de işlev itibariyle Türkiye'nin kalbi benzetmesi yapılır.Ankara1923'ten beri Türkiye'ye başkentlik etmektedir.Ankara; kedisi, keçisi, tiftiği, tavşanı, armudu, balı ve Kalecik Karası denilen misket üzümü ile ünlüdür.

 

Özet Bilgi

Türkiye Cumhuriyetinin Başkenti Ankara, Orta Anadolu’nun merkezi bir noktasında kurulmuştur. Bu merkezi konumu itibariyle tarih boyunca özellikle Selçuklular ve Osmanlılar devrinde, Ankara keçilerinin tüylerinden yapılan sof kumaşlarının yurt dışına satılması Ankara’yı kervansarayların güzergahı ve bir ticaret merkezi haline getirmiştir.Ankara, Birinci Dünya Savaşı sonrası Atatürk liderliğindeki ulusal direnişte belirgin bir konum üstlenmiş ve Ulusal Kurtuluş Savaşı ile Türk yurdunun yabancı işgalinden kurtarılmasıyla 13 Ekim 1923′de yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti ilan edilmiştir.

Ankara’nın en belirgin noktasında yer alan yapı, Ulu Önder Atatürk için yaptırılan ihtişamlı Anıtkabir’dir. 1953 yılında tamamlanan bu antik ve modern mimari sentezi yapı Türk mimarisinin gücünü ve zarafetini kanıtlamaktadır.

Şehrin en eski bölümleri tarihi Kaleyi çevrelemektedir. Duvarlar içinde 12. yüzyıla ait Alaaddin Cami her ne kadar Osmanlılar tarafından elden geçirilmişse de hala Selçuklu ahşap işçiliği ve sanatının güzel örneklerini sergiler. Pek çok sayıda ilginç eski Türk evi restore edilmiş ve sanat galerileri ya da geleneksel Türk mutfağından örneklerin sergilendiği lokantalar olarak yeniden hayat bulmuştur.

Hisar Kapısı’nın yakınlarında güzel bir şekilde restore edilmiş olan Bedestendeki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde Paleolitik, Neolitik dönemlere ve Hatti, Hitit, Frigya, Urartu ve Roma Uygarlıklarına ait paha biçilmez eserler yer almaktadır.Kalenin dışında 13. yüzyıldan kalma Arslanhane Cami ve 14. yüzyıla ait Ahi Elvan Cami görünmeye değer eserlerdendir.Kale yakınlarında, bir Roma Tiyatrosu ve aynı bölgede 15. yüzyıldan kalma Hacı Bayram Cami ve türbesi yer almaktadır.

Selçuklu tahta kapı oymacılığının şaheserlerinin ve diğer günlük kullanım araçlarının sergilendiği Etnografya Müzesinin hemen yanında yer alan Resim ve Heykel Müzesi Türk güzel sanatlarından kesitler içerir. Ankara’daki en büyük camii olan Kocatepe cami 1976 ile 1987 arasında Osmanlı mimarisine uygun olarak inşa edilmiştir.

Ankara, seçkin bale, tiyatro, opera ve halk dansları düzenlemeleri ile hareketli bir sanatsal ve kültürel yaşama sahne olmaktadır. Şehir, özellikle dinleyici sayısı hiç düşmeyen Flarmoni Orkestrası ile ünlüdür.

 

Gezi Rehberi

Anıtkabir Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, inkılâpların yaratıcısı, kahraman asker, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedî istirahatgâhının bulunduğu Anıtkabir, Rasattepe’ de inşa edilmiştir. Mimarları Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda’dır. 1944 yılında yapımına başlanan anıt, 1953′te tamamlanmıştır. Aynı yıl Ata, Etnografya Müzesindeki geçici kabrinden büyük bir törenle buraya nakledilmiştir. Anıtkabir kompleksi içindeki üniteler ;İstiklâl Kulesi, Hürriyet Kulesi, Aslanlı Yol, Müdafaa-i Hukuk Kulesi, Mehmetçik Kulesi, Zafer Kulesi, Barış Kulesi, 23 Nisan Kulesi, Misak-ı Milli Kulesi, İnkılâp Kulesi, Zafer Kabartmaları, Mozole – Şeref Holüdür.

Kurtuluş Savaşı Müzesi I. TBMM binasında hizmet veren bir müzedir. 23 Nisan 1961'de "Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi" adıyla halkın ziyaretine açılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. yılını kutlama programı çerçevesinde, 1981 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmaları sonucu 23 Nisan 1981 tarihinde "Kurtuluş Savaşı Müzesi" adıyla yeniden ziyarete açılmıştır.

'Cumhuriyet Müzesi' II. TBMM binasında hizmet veren müzedir. Müzede ilk üç Cumhurbaşkanı dönemini yansıtan olaylar, onların kendi sözleri, fotoğrafları, bazı özel eşyaları ile o dönemde mecliste alınan kararlar ve kanunlar sergilenmektedir.

Atatürk Evi Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin benzeri olup, Atatürk Orman Çiftliği sınırları içerisindedir. Üç katlıdır.Atatürk’ün 100. doğum yıldönümü nedeniyle, Ankara Ticaret Odası aldığı bir kararla, Atatürk’ün Selanik’te doğup büyüdüğü evin aynı plan ve ölçüler içerisinde bir benzerinin Atatürk Orman Çiftliği sınırları içerisinde yapılmasını kararlaştırmış, 19 Mayıs 1981 günü temeli atılan bina, 10 Kasım 1981 tarihinde törenle ziyarete açılmıştır.Mükemmel bir şekilde dizayn edilen odalardaki eşyalar, bulunduğu dönemi en güzel şekilde yansıtmaktadır.Müze Odası içerisinde Atatürk’ün fotoğrafları, vesika ve belgeleri dışında; takım elbiseleri, spor gömlekleri, kasketi, yeleği, eldiveni, silindir şapkası, ayakkabısı, kartvizit kutusu, tesbihi, masa zili, kahve fincanı ve baston gibi bazı eşyaları sergilenmektedir.Taşlık, Kiler, Hizmetçiler Odası, Sofa, Mutfak, Misafir Odası, Atatürk Odası, Müze Odası, Oturma ve Yatak Odası Atatürk Evi’nin bölümlerini oluşturmaktadır.

Atatürk Orman Çiftliği Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü özkaynakları ile yaptırılan "Gazi Orman Çiftliği Parkı"Ata'nın vasiyeti doğrultusunda halkımızın hizmetine sunulmuştur. Atatürk'ün 1937 yılında çiftliklerinin ulusa devri hakkında yazdığı feragat mektubunda belirttiği üzere, "çiftliklerin yerine göre araziyi ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler temin eylemek hususu'' vazifeleri arasında yer alan Atatürk Orman Çiftliği , Çiftlik Müdürlüğü tarafından 6 dönümlük alanın rehabilite edilmesiyle kurulmuştur. Parkta, çocuk oyun alanları, oturma alanları, dişbudak, akçaağaç, meşe, karaçam, sedir gibi ağaçlar yer alıyor. Parkta, 500 adet gülün bulunduğu gül bahçesi, havuz, mevsim çiçeklerinden yapılan peyzajlar da bulunuyor.Ayrıca Hayvanat Bahçeside Atatürk Orman Çiftliğinde bulunmaktadır.

Gordion Müzesi 1963 yılında bugün Yassıhöyük olarak tanınan 500 nüfuslu küçük bir köyün yanında kuruldu. Bugün Gordion Müzesi’nde kronolojik bir sergileme sunulmakta, her dönem karakteristik örneklerle temsil edilmektedir. Üç vitrinde Eski Tunç Devri eserleri, bunu takiben Kral Midas ile son bulan Erken Frig Dönemine ait eserler yer almaktadır. Bu eserler içinde Erken Demir Çağı’na ait el yapımı çanak-çömlekler, Erken Frig Çağına ait demir aletler, tekstil üretim aletleri sergilenmektedir. Yeni sergi salonunda panoramik vitrin içinde M.Ö. 700 yıllarına tarihlenen tahrip katına ait tipik bir yapı sergilenmektedir. Yeni salonun geri kalan kısmında M.Ö. 6- M.S. 4. yüzyıla ait ithal edilmiş Yunan seramiği, Helenistik Çağ ve Roma Dönemine ait malzemeler sergilenmektedir. Son bölümde ziyaretçiler Gordion’da ele geçen mühür ve sikke örneklerini izleme imkanı bulacaklardır.

Roma Tiyatrosu Ankara'nın Ulus Semtinde Hisar Caddesi ile Pınar Sokak arasında yer almaktadır. Antik yazarların Ankara hakkında verdikleri bilgiler arasında tiyatrodan hiç söz edilmemesine karşılık, Ankara'da bulunan bazı yazıtlarda dolaylı olarak bahsedilmektedir. Ayrıca Roma Hamamı’nda korunan bir heykel kaidesi üzerinde yer alan yazıt, Dionysos şenlikleri hakkında bir kararnameyi içermektedir. Yazıt, Ulpis Aelius Pompeianus'un Agonluğu sırasında çıkarılan bir kararnamedir ve üzerinde tiyatronun belli bir yerine konulduğu yazılıdır. Buna göre Ankara'da bir tiyatro yapısının bulunduğu açıkça belli olmaktadır. Ancak 1982 yılına kadar nerede olduğu bilinmiyordu. 1982 yılında bir inşaatın temel kazısı sırasında bulunan arkeolojik veriler neticesinde 1982-1986 yılları arasında yapılan kazılarda tiyatro tamamen açığa çıkarılmıştır.Bir çok tiyatroda olduğu gibi yerli kayanın oyulması ve doldurulması ile elde edilen oturma sıraları moloz taş - harç dolgusuyla oluşturulmuştur. Orkestraya girişi sağlayan doğu ve batıda iki tane parados (yan giriş) yer almaktadır. Skene (sahne) binası orkestraya beş kapı ile açılmaktadır.

Roma Hamamı Ulus Meydanı'ndan Yıldırım Beyazit Meydanına uzanan Çankırı Caddesi üzerinde yer alır, 3. yüzyılda Septimius Severus'un oğlu Roma İmparatoru Caracalla tarafından Sağlık Tanrısı Asklepios adına yapılmıştır Bugün Roma Hamamı olarak adlandırılan bu platformun bir höyük olduğu, en üstte Roma Çağı (Kısmen Bizans ve Selçuk katları), onun altında Frig Devri yerleşmesinin kalıntıları tespit edilmiştir.Höyük altında kalan taş kalıntılar çok iyi bir şekilde korunduğundan yapının planı anlaşılabilecek durumdadır. Buna göre yapının bir taşra kenti hamamından çok İmparatorluk standartlarına göre yapıldığı anlaşılmaktadır.

'Ankara Kalesi' Asırlardır kentin bekçiliğini yapan Ankara Kalesi kentin sembolü olmuştur. Ankara Kalesi’nin tarihi, kentin tarihi kadar eskidir. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber ilk kez Romalılar tarafından yapıldığı fikri yaygındır. Selçuklular tarafından onartılıp genişletilmiştir. Kurulduğu tepe yanında akan (Hatip Çayı) Bentderesinden 110 metre yüksektedir. Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki kısımdır. Yirmiden fazla kulesi vardır. Dış kale eski Ankara şehrini yürek biçiminde çevirir. Dört katlı olan iç kale kısmen Ankara taşından kısmen de toplama (spoliyen) taşlarla yapılmıştır. İç kalenin iki büyük kapısı olup, birisi dış kapı, diğeri hisar kapı adını taşır. İç kaledeki kulelerin yüksekliği 14 ile 16 m. arasında değişmektedir. Bugün kale içinde Osmanlı Ankara’sının XVII. yüzyıldan itibaren ayakta kalmış bir çok Ankara evi bulunmaktadır.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi Tarihi yapıları, köklü geçmişi ile bugünlere gelen Anadolu Medeniyetleri Müzesi 19 Nisan 1997 tarihinde İsviçre'nin Lozan kentinde 68 müze arasında birinci seçilerek "Avrupa'da Yılın Müzesi" ünvanını elde etmiştir. Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde, Anadolu arkeolojik eserleri Paleolitik çağdan başlayarak günümüze kadar, kronolojik bir sırayla sergilenmektedir.

Ankara Etnografya Müzesi Müze Kurtuluş Savaşı'nda cuma namazlarının kılındığı eski adı Namazgâh Tepesi olan yerde kuruldu.Önceleri Arkeoloji Müzesi olarak kullanılması düşünülmüş, sonra Resim Heykel Müzesi olmasına karar verilmiş, açılış töreninden sonra bugünkü işlevine kavuşmuştur. Türk sanatının Selçuklu Devrinden zamanımıza kadar devam eden örneklerinin sergilendiği bir müzedir. Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri,Türklere özgü teknik malzeme ve desenlerle dokunmuş halı ve kilim koleksiyonu gibi çeşitli tarihi koleksiyonlar sergilenmektedir.

Beypazarı Beypazarı, İç Anadolu Bölgesi'nde Ankara'ya bağlı bir ilçedir. Ankara'nın 98 km. batısında, denizden ortalama 700 m. yüksekliktedir. Beypazarı ziyaretçilerine günlerini eğlenceli ve dolu geçirmeleri için birçok fırsat sunar; güneşli ve güzel bir günde İnözü Vadisi’nde yürüyüş yapmak, Hıdırlık Tepesi’nden manzarayı seyre dalıp huzur bulmak, yöredeki insanlarla samimi ve içten sohbetler kurmak bunlardan birkaçıdır. Ama en çok da mis gibi yemekleri ve çok çeşitli yöresel mutfağı için ziyaret edilmelidir. Beypazarı’nda sarma dolma, ev baklavası ve kurutulmuş gıdalar (sarımsak, domates, erik, biber gibi) dışında tarhana, cevizli sucuk, erişte ve cimcik de oldukça meşhur. Gezinize eşlik etmesi ve bol bol A vitamini depolamak için havuç suyu içmeyi ihmal etmeyin. Beypazarı Türkiye’nin yüzde 50-60’lık havuç üretimini yaptığından burada neredeyse her mevsim havuç olur. Her yılın haziran ayının ilk haftasında “Havuç Festivali” düzenlenir ve festivale birçok yerli ve yabancı turist katılır.

Gölbaşı Ankara’nın 25 kilometre güneybatısında ve Konya Yolu üzerinde olan Mogan Gölü’nün kıyısında plaj ve gazinoların yanı sıra restoran ve kahveler vardır. Sıcak yaz aylarında deniz özlemini bir parça da olsa gideren bir gezi ve mesire yeridir. Kıyısında bir yüzme havuzu olan göl, kayık gezileri için elverişlidir. Ayrıca gölbaşına bağlı Eymir Gölü ve çevresinde de birçok tesis bulunmaktadır. Mogan ve Eymir gölleri eşsiz güzelliklere sahip doğasıyla görülmesi gereken yerler arasındadır. Kızılcahamam Ankara'nın kuzeyinde yer alan bir ilçedir. Kızılcahamam, Çubuk, Kazan, Ayaş, Güdül, Çamlıdere ilçeleri ile Bolu ve Çankırı illeri arasında kalır. Köroğlu Dağları ilçenin en önemli dağı, Sakarya Irmağı'nın kollarından biri olan Kirmir Çayı da ilçedeki en önemli akarsudur. Ankara'ya içme suyu sağlayan Kurtboğazı, Eğrekkaya ve Akyar Barajları Kızılcahamam Belediyesi sınırları içerisinde kalır. İlçe merkezinde yeteri miktarda düzlük alan bulunmadığından dolayı çok sıkışık bir yerleşim mevcuttur. Buna rağmen ilçe merkezleri dağ yamaçlarına doğru sürekli genişleme eğilimindedir. Roma döneminden beri kullanıldığı bilinen Kızılcahamam kaplıcaları Türkiye çapında ün kazanmıştır. Kızılcahamam genellikle Soğuksu Milli Parkı, kaplıcaları, otelleri, maden suları, tarihi yerleri ve festivalleri ile tanınır ve şifa merkezidir. Termal suları pek çok hastalığa iyi gelmektedir. Ankara'ya yakınlığı nedeniyle özellikle hafta sonları çok sayıda günübirlikçi turist ağırlar. İlçe içindeki çok sayıdaki lokantalar Ankara'dan gelen misafirlere ve kaplıca ziyaretçilerine hizmet verir. Pazar günleri kurulan köylü pazarlarında civar köylerden gelen köylüler, getirdikleri yöresel ve doğal ürünlerini satarlar. Son yıllarda yapılan büyük oteller kongre ve toplantılara ev sahipliği yapmakta, bu yolla ilçe turizmine büyük katkılar sağlamaktadırlar.

İnözü Vadisi İnözü Vadisi, yaklaşık 100 km Ankara'nın kuzeybatısında Beypazarı ilçesinde iki dağ arasındaki çukurca arazidir. Beypazarı ilçeside yaklaşık 700 metre irtifa'da yer almaktadır ve Seben, Kıbrıscık, Nallıhan, Mihalıçcık, Polatlı, Güdül ve Çamlıdere ilçeleri ile çevrilidir.Vadinin, doğu ve batı yamaçları çok dik ve kayalıktır. Vadi meyva bahçeleri, kavak tarlaları, fundalıklar her iki tarafında uçurum ve sarp kayalardan oluşur ve buradan Beypazarı - Kıbrıscık karayolu geçer. Bu kayalıklarda birçok mağara bulunmaktadır. Vadi Beypazarı kentsel bölgeye ulaşır, burada doğu ve batı yamaçları çok sarp ve kayalıktır. Bu bölümde vadi tabanı çok dar olup, şehir merkezine doğru genişler

Kızılay Meydanı Kızılay Meydanı Ankara’nın kalbi niteliğindedir ve yaşayan meydanlarından birisidir. Sinemaları, alışveriş merkezleri, cafeleri, barları, sanat ve kültür merkezleri ile Ankara’nın kısa bir özeti gibidir. Hamamönü Mahallesi

Ankara’nın ilk yerleşim yerlerinden birisi olan mahalle, Altındağ Belediyesi tarafından baştan başa restore edilip neredeyse bir açık hava müzesi halini almıştır. Mahallenin tek ilgi çekici yanı restore edilmiş eski evleri değil. Mahallede milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ikamet edip İstiklal Marşı’nı yazdığı ev de burada bulunuyor ve ziyarete açık.

 

Ayrıca ziyaret etmek isteyenler için ayrıca Tacettin Dergahı’nın da kapıları açık. Dergahta ayrıca merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun da kabri bulunmakta.

 

Augustus Tapınağı Augustus Tapınağı Ankara’da gezilecek yeler listemizde.2000 yıllık bir geçmişi olan tapınak, çok iyi korunamasa da günümüze kadar gelebilmeyi başarmıştır. Unesco’nun da anıta ilgi göstermesi ile birlikte anıtta düzenleme çalışmaları başlamıştır ve halen de sürmektedir Eski Meclis Binası Ankara’da gezilecek yerler arasında Eski Meclis Binasıda yer alıyor.1920’de kurulan ilk meclis şuan müzeye çevrildi ve Kurtuluş Savaşı Müzesi adıyla ziyaretçilere açıldı. Savaşın hangi şartlar altında kazanıldığını görmek adına ziyaret edilmesi elzem yerlerden birisidir. Mogan Parkı Havanın güzel olduğu bir günde iseniz tüm gününüzü ailecek Mogan Parkı’nda geçirebilirsiniz. Parkın içerisindeki göletin etrafında bulunan restoranlarda da Ankara Mutfağı’nın tadına bakmadan Ankara’dan ayrılmamış olursunuz Ulus Meydanı ve Zafer Anıtı

Eski adıyla Hakimiyet-i Milliye Meydanı. Eski Ankara’nın merkezi, orta noktası. Dört bir yanında eski tarihi yapı ve ankara evleri, tarihi çarşı ve hanlar, müzeler, tarihi camiler vardır.

 

Ulus meydanında ilk göze çarpan Ankara Zafer Anıtı’dır. Ankara Zafer Anıtı, Ankara’da Ulus Meydanında Kurtuluş Savaşı kahramanlarının anısına Yenigün Gazetesi öncülüğünde Türk halkı tarafından cumhuriyetin ilk yıllarında yaptırılmıştır.

 

Meydanın dört bir tarafında gezilecek birçok nokta var. Anıtın hemen karşısında Kurtuluş Savaşı Müzesi (Birinci TBMM Binası) ve hemen yan tarafında II. Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet Müzesini rahatlıkla görebilirsiniz. Meydandan görülen tarihi İş Bankası binasının hemen arka tarafında Ankara Valiliği önünde antik Roma Sokağı kazısı ve Julian Sutünu bulunur.

 

Altındağ Ankara kalesinin tarihi esintisi arasında Kaleiçi ve çevresi ayrıcalıklı restoranlarında fasıl keyfi yapabilirsiniz.En lezzetli yemekleri yerken Ankara manzarasını seyredin.Kale etrafı müze evleri ve tarih kokan konakları sizi geçmişe götürecektir. Merkezi Ulus Ankara'nın en eski semtlerindendir.Ulus meydanı ve çevre semtlerde farklı lezzetlerde kebap,pide yemek yenilen mekanları ve konak şeklinde lokantaları fazladır.Merkezde birçok alışveriş mağazaları bulunmaktadır.Aynı zamanda Gençlik Parkında oyuncaklara binip eğlenebilir,içindeki restoran ve cafelerde dinlenip hoş vakit geçirebilirsiniz

Diğer Bilgiler

Tarih

Orta Anadolu’nun kalbinde, Türkiye Devletine başkentlik yapan Ankara, yeni kurulmuş cumhuriyetin yeni hükümetine ev sahipliği yapma görevine cumhuriyetin kurucusu Atatürk tarafından layık görülmüştür.

Ankara ve çevresinin tarihi Bronz çağındaki Hatti Uygarlığına kadar gider. İsa’dan önce ikinci bin yılda Hititler bölgenin hakimi durumuna gelmiş ve onları sırası ile Frigyalılar, Lidyalılar ve Persler izlemiştir. İsa’dan önce üçüncü yüzyılda, bir Kelt ırkı olan Galatlar Ankara’yı başkent yapmıştır.

İlin tarihteki ismi “Ankyra”dır. Galatlar Ankara’yı ilk defa başkent olarak kullanmışlardır. Hitit döneminin küçük bir şehri olduğu bilinmekle birlikte, bu yörede bu döneme ait herhangi bir eser bulunmamıştır. Frig çağından sonra şehir sırasıyla Pers, Büyük İskender, Galat dönemlerini yaşamıştır. M.Ö. 25 yılında İmparator Augustus şehri Galatia krallığıyla beraber Roma imparatorluğuna bağlamıştır.

VII. ve VIII. yüzyıllarda İslamiyetin doğuşuyla birlikte şehir Pers ve Arap akımlarına maruz kalmıştır.871-893 tarihleri arasında birkaç kez el değiştirir. 1127′de şehir kesin olarak Türk hakimiyetine girer ve adı “Engüriye” olur. 1402′de Yıldırım Bayazid ve Timurlenk arasındaki Ankara Savaşında şehir kısa bir süre Moğol hakimiyetinde kalır. Ancak 1414′de kesin olarak Osmanlı hakimiyetine girer.

Kurtuluş savaşı sırasında 1920′de Ankara merkez üs olarak seçilir ve 1923′te Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından coğrafi, stratejik, siyasi ve Kurtuluş Savaşındaki merkez üs özellikleri nedeniyle başkent ilan edilir. O günlerde Avrupa’dan şehir mimarları getirilerek bugünkü modern Ankara’nın temelleri atılır.

 

Coğrafya

Ankara, doğuda Kırşehir ve Kırıkkale; batıda Eskişehir; kuzeyde Çankırı; kuzeybatıda Bolu ve güneyde Konya ve Aksaray illeri ile çevrilidir.Ankara, Orta Anadolu’nun kuzeybatısında bulunan Kızılırmak ve Sakarya nehirlerinin kollarının oluşturduğu ovalarla kaplı bir bölgedir. Bu bölgede orman alanları ile step ve bozkır alanlarını bir arada görmek mümkündür.Akarsu boylarında sıralar halinde görülen iğde, söğüt ve kavak ağaçları step içerisinde yer alır. Ankara çevresinde plato üzerinde yükselen münferit dağlar ile kuzeydeki dağlık sahada ise yağışlardaki artış yüzünden orman örtüsü kendini belli etmeye başlar.

Güneyde İç Anadolu ikliminin bariz özellikleri olan step iklimi, kuzeyde ise Karadeniz ikliminin ılıman ve yağışlı halleri görülebilir. Kara ikliminin hüküm sürdüğü bu bölgede kış sıcaklıkları düşük, yaz ise sıcak geçer.Ankara'nın ilçeleri; Altındağ, Çankaya, Etimesgut, Keçiören, Mamak, Sincan, Yenimahalle, Akyurt, Ayaş, Bala, Beypazarı, Çamlıdere, Çubuk, Elmadağ, Evren, Gölbaşı, Güdül, Haymana, Kalecik, Kazan, Kızılcahamam, Nallıhan, Polatlı ve Şereflikoçhisar’ dır.

Akyurt : Kent merkezine 33 km. uzaklıktadır. İlçeye bağlı Balıkhisar Köyüne 1 km uzaklıkta, M.Ö. 3000 yılı ortalarından itibaren yerleşime sahne olmuş, Eski Tunç Çağına ve sonrasına ait büyük bir höyük bulunmuştur.

Altındağ : Kent merkezine 1 km. uzaklıkta, Selçuklular , Osmanlılar ve daha eski medeniyetleri kapsayan ilçede; Ankara Kalesi, Augustus Tapınağı, Julianus Sütunu, Roma Hamamı, Cumhuriyet Anıtı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Etnografya Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi ve Cumhuriyet Müzesi bulunmaktadır. Ayrıca Karacabey, Ahi Şerafettin, Hacı Bayram Veli Efendi, Karyağdı, Gülbaba ve İzzettin Baba Türbeleri ile Hacı Bayram, Aslanhane, Ahi Elvan, Alaaddin, Zincirli ve Kurşunlu camileri de ilçe sınırları içerisindedir.

Ayaş : Kent merkezine 58 km. uzaklıktaki Ayaş İlçesi kaplıcaları ile ünlüdür. Karakaya Kaplıcası ile 23 km. batısındaki Ayaş içmelerinin mineralli ve radyoaktifli suların sağlık açısından önemli bir zenginlik kaynağıdır. Karadere Bağlan, Ova Bağları, Arıklar Bağları, Kirazdibi Bağları ilçenin diğer tabiat varlıklarıdır.

Bala : Ankara’nın güneyinde yer alan Bala ilçesi sınırlarındaki, ilçeye 35 km uzaklıktaki Beynam Ormanları Balâ ilçesinin olduğu kadar Ankara’nın da önemli mesire yerlerindendir. Burası genellikle çam ormanlarıyla kaplıdır.

Beypazarı : Ankara’ya 99 km. mesafede olan Beypazarı ilçesinin tarihi Hitit ve Friglere kadar uzanmaktadır.

Çamlıdere : Ankara’nın kuzeybatısında yer alan Çamlıdere ilçesinin şehir merkezinden uzaklığı 108 km. dir. İlçede Selçuklu dönemine ait Peçenek Beldesinde bir Camii bulunmaktadır. Bunun yanı sıra Bizans dönemine ait mezar ve yerleşim yerleri kalıntılarına da rastlanılmaktadır.

Çankaya : Çankaya İlçesi, şehir merkezine 9 km. uzaklıktadır. Ankara’nın önemli ilçelerinden olan Çankaya İlçesi, ili merkezine yakın pek çok semti içine alır. Atatürk Orman Çiftliği, Eymir Gölü, Elmadağ Kayak Tesisleri, Ahlatlıbel Spor ve Eğlence Merkezi ilçe sınırlarındadır.

Anıtkabir, Atatürk Müzesi, Atatürk Anıtı (Zafer Anıtı-Sıhhiye), MTA Genel Müdürlüğü Tabiat Tarihi Müzesi, Güvenlik Anıtı, Etnografya Atatürk Anıtı, Doğa Tarihi Müzesi, ODTÜ Arkeoloji Müzesi, Devlet Resim ve Heykel Sergi Salonu, Anıt Park, Botanik Bahçesi, Abdi İpekçi Parkı, Güven Park, Kurtuluş Parkı, Kuğulu Park, Milli Egemenlik Parkı, Ahmet Arif Parkı, 100. Yıl Kapalı Yüzme Havuzu, Belediye Buz Paten Sahası gibi spor alanları, Oyuncak Müzesi (Cebeci-Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi), Hitit Anıtı, Atakule, TBMM ilçenin başlıca turistik yerlerindendir.

Çubuk : Çubuk, Ankara şehir merkezine 39 km uzaklıktadır. Aktepe'de bulunan bir kale harabesi ve Karadana Köyünde Oyulu Kaya Mezarı Hitit kalıntılarıdır.Çubuk II. Barajı drenaj alanında bulunan ormanlık ile Karagöl mevkiinde bulunan ormanlık alanlar önemli mesire yerleridir.

Elmadağ : Kent merkezine 41 km. uzaklığındadır. Kökü Selçuklulara kadar uzanan halıcılık, el dokuması, kilim, heybe ve çantalar kültür zenginliklerini günümüze kadar getirmiştir.

Etimesgut : Etimesgut ilçesinin Ankara şehir merkezine uzaklığı 20 km.dir. Gazi Tren istasyonu ve Atatürk’ün İstanbul’a gidiş gelişlerinde uğurlandığı Etimesgut Tren İstasyonu tarihi yapı özellikleriyle dikkat çekicidir. Etimesgut’a adını veren Ahi Mes’ud, Ahi Elvan gibi Türk büyüklerinden, Ahi Elvan Hazretlerinin Türbesi Elvanköy’de Elvanköy Cami avlusunda bulunmaktadır.

Evren : İl merkezine 178 km. uzaklığındadır. Çevrede rastlanan höyük ve kilise, kale kalıntıları bu yörenin İslamiyetten çok önceleri yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. İlçe sınırları içerisinde Evren-Sarıyahşi yolu üzerinde Evren'e 2 km. uzaklıkta bir höyükte bin yıla ait seramik kalıntılarına rastlanmıştır. Çatalpınar Köyünün 2 km güneybatısında bulunan Sığırcık Kalesi Geç Bizans ve Osmanlı Dönemine aittir.

Gölbaşı : Ankara’ya 20 Km.uzaklıktaki Gölbaşı ve çevresi Ankara’nın mesire, sayfiye, turizm ve sanayi bölgesi durumundadır. Mogan ve Eymir Gölleri, doğal güzelliği, temiz havası ve balık üretimi ile ilçeye turistik bir değer kazandırmaktadır.İlçe sınırlarında, İncek, Hacılar ve Tulumtaş köyleri arasındaki Karayatak Tepe Mevkiinde yer alan Tulumtaş Mağarasında görülmeye değer dikit, sarkıt ve sütunlar bulunmaktadır.

Haymana :Kent merkezine uzaklığı 73 km. olan Haymana kaplıcalarıyla dünyaca ünlüdür. Kaplıcaların tarihi Hititlere kadar uzanmaktadır. Hititlerden sonra Romalılar devrinde kaplıca tesisleri yeniden onarılmış, ayrıca kaplıcanın 1-1.5 km doğusunda halen harabeleri bulunan bir şehir kurularak, bu bölge bir su tedavi merkezi haline getirilmiştir.

Kalecik : Kent merkezine 71 km. uzaklıktaki Kalecik ve civarının ilk defa M.Ö. 3500-4000 yıllarında erken Kalkolitik Devirde iskan edilmiş olduğu tahmin edilmektedir. Hasbey, Saray, Tabakhane Camileri, Kazancıbaba, Alişoğlu Türbesi ile Kızılırmak üzerindeki Develioğlu Köprüsü ve Kalecik Kalesi belli başlı tarihi eserleridir.

Kazan : Kazan'ın şehir merkezinden uzaklığı 45 km.dir. İlçenin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Yapılan kazılar sonucu çıkan birçok tarihi eser, çok değişik medeniyetler zamanında ilçe ve köylerinde yerleşim olduğunu göstermektedir.

Keçiören : Keçiören ilçesinin Ankara şehir merkezine uzaklığı 3 km. dir. Ankara’nın Merkez ilçelerinden biridir. Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşına hazırlandığı ve karargah olarak kullandığı Ankara Eski Tarım Okulu bugün müze olarak Keçiören sınırları içerisindedir.

Kızılcahamam : İl merkezine 83 km. uzaklıkta bulunan Kızılcahamam Ankara’nın en yoğun orman örtüsüne sahip olan yerleşim yeridir. Maden suyu bakımından oldukça zengin olan Kızılcahamam’a 16 km uzaklıktaki Şey Hamamı Kaplıcası ülkenin önemli kaplıcaları arasındadır.

Mamak : Mamak ilçesinin şehir merkezine uzaklıgı 7 km. dir. İlçede kültür hizmetlerini yerine getirmek için şimdiki Belediye Başkanlık Binası'nın yer aldığı Konservatuar Binası bulunmaktadır. Ayrıca 75. Yıl Cumhuriyet Anfi Tiyatrosu, kültürel faaliyet varlıklarından sayılabilir.Tabiat varlıkları olarak Hatip Çayı, Bayındır Barajı ve önemli 4 mesire yerlerindendir.

Nallıhan : Nallıhan’ın şehir merkezine uzaklığı 161 km.dir.İlçe merkezi 1599′da Vezir Nasuhpaşa’ nın burada bir han yaptırmasıyla teşekkül etmiş, adını bu Han’dan almıştır. Halen çatısı yıkık olan Han ile birlikte cami ve hamam da yapılmıştır. İlçede, Uluhan (Köstebek) Köyünde 17. yüzyılda inşa edilmiş olan Uluhan Cami de diğer önemli bir eserdir.

Polatlı : Polatlı ilçesinin şehir merkezine uzaklığı 78 km. dir. Bugünkü Polatlı’nın 20 m. kuzeybatısına düşen Yassıhöyük Köyü ve çevresi bölgede gerçek bir tarih başlangıcı sayılabilir. Bu çevrede 86 adet tümülüs ve kral mezarları ve kalıntıları ilçe merkezinde de tümülüs ve şehir kalıntıları bulunmaktadır.

Şereflikoçhisar : Şehir merkezine 148 km. uzaklıktadır. İlçede, Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü bulunmaktadır. Kuzeyinde bulunan Hirfanlı Baraj Gölünde balıkçılık yapılmaktadır. Tuz Gölü, Kurşunlu Camii, Koçhisar Kalesi ve Parlasan Kalesi, ilçenin tarihi ve turistik zenginliklerini oluşturur.

Yenimahalle : Yenimahalle’nin şehir merkezine uzaklığı 5 km. dir. Kent Merkezinde yeralan Yenimahalle’nin tarihini vurgulayan eserler arasında Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat tarafından 1222 yılında eski Bağdat Ticaret yolunun geçtiği Ankara Çayı üzerinde yaptırılan Akköprü sayılabilir. Tarihi özelliğini hala korumakta olan Köprü, 4 büyük, 3 küçük olmak üzere 7 kemerden oluşmuştur.

 

Gezilecek Yerler

 

Sulu Han: Hacı Doğan Mahallesi Tekneciler Sokağı ile Sulu Han Sokağı arasında bulunmaktadır. 1685 tarihinde Şeyhülislâm Cevvar Zade Mehmet Emin Bey tarafından Zincirli Camiye vakıf olarak yaptırılmış olduğu ileri sürülen Sulu Hana Hasan Paşa Hanı da denilmektedir. Fakat 1141 tarihli vakfiyede, Hanın Abdülkerimzade Mehmet Emin Bey tarafından vakfedildiği kayıtlardan anlaşılmaktadır.

Gölbaşı: Ankara’nın 25 kilometre güneybatısında ve Konya Yolu üzerinde olan Mogan Gölü’nün kıyısında plaj ve gazinoların yanı sıra restoran ve kahveler vardır. Sıcak yaz aylarında deniz özlemini bir parça da olsa gideren bir gezi ve mesire yeridir. Kıyısında bir yüzme havuzu olan göl, kayık gezileri için elverişlidir. Ulaşım, belediye otobüsü ile sağlanmaktadır.

Atakule: Atakule, varlığı ile modern Ankara görünümüne önemli bir katkıda bulunmaktadır. Yüksekliği 125 metre olan kulenin tepe rakımı 118.2 metredir.

 

Sanat, Kültür ve Eğlence

Ankara siyasal açıdan olduğu gibi kültürel ve sanatsal açıdan da Türkiye’nin başkenti durumundadır. Devlet Tiyatroları, özel ve amatör tiyatrolar, Devlet Opera ve Balesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Devlet Resim ve Heykel Müzesi, çok sayıda resim galerisi, amatör müzik grupları, kültür merkezleri başkentlilerin yararlandıkları etkinliklerdir.Türkiye Cumhuriyeti’nin yarım yüzyılı aşan Devlet Tiyatrosu, Ankara’da en güzel oyunları sergilemekle kalmamış, bilinçli ve son derece ince zevkli bir tiyatro seyircisi de yetiştirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 40 yılı aşan balesi Ankara’da filizlenmiştir. Bu sanat dalı da, tıpkı tiyatro gibi seyircisini de birlikte yaratmış ve geliştirmiştir. Her yıl ekim ayında perdelerini açan tiyatro, opera ve bale sahneleri mayıs sonuna kadar yerli ve yabancı eserlerin seçkin örneklerini sunar. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da konserleri ile Ankara kültür sanat yaşamına renk katar.1988′de başlayan “Ankara Uluslararası Film Festivali”, 1984′ten bu yana süregelen ”Uluslararası Ankara Sanat Festivali”, Ankara’da yapılan önemli etkinliklerdendir. Ayrıca, Ankara Uluslararası Çizgi Film Festivali, Ankara Uluslararası Müzik Festivali ve Asya – Avrupa Sanat Bienali ilgi çekici sanatsal etkinliklerdir.

 

Sportif Etkinlikler

Kış Sporları: Ankara’ya 26 Km. uzaklıktaki Elmadağ Kayak Merkezinde , kar kalınlığı 30-40 cm’ yi bulan kış aylarında kayak yapma imkanı mevcuttur. Elmadağ Kayak Merkezinde bulunan tesisler hizmet vermektedir. Ayrıca, Ankara’da biri kurtuluş Parkı içinde, diğeri Bahçelievler son durakta olmak üzere iki adet buz pateni sahası bulunmaktadır.

Hava Sporları: Gölbaşı, Ankara’daki Hava sporlarının yapıldığı alanlardan biridir.

Avcılık: Ankara İli, çok çeşitli av hayvanları barındırmaktadır. Bunların başında, keklik, çil keklik, tavşan yaban ördekleri ve yaban kazları gelmektedir. Nallıhan, Beypazarı, Kızılcahamam , Çamlıdere, Çubuk ve Güdül ilçeleri ormanlık alanlarında ayı, vaşak, yaban domuzu, geyik bulunmaktadır.

Olta Balıkçılığı: Ankara İl sınırı dahilinde yapılmakta olan balıkçılık akarsu, göl, baraj gölü ve gölet balıkçılığı olmak üzere dört grupta toplanabilir.Akarsu balıkçılığı, Kızılırmak, Sakarya nehirleri ile bunların kolları ve Kirmir Çayında yapılmaktadır. Göl balıkçılığı, Mogan Gölü, Eymir Gölü ve Karagöl’ de yapılmaktadır. Baraj gölü balıkçılığı, Ankara çevresinde bulunan çeşitli baraj göllerinde yapılmaktadır.

 

Ne Yenir?

Eski Ankara mutfağı evin en büyük kısmını meydana getirir. Bir tarafta ocak ve tandır, bir tarafta kışlık erzakın muhafaza edildiği kiler bulunurdu. Ankara yemekleri oldukça çeşitlidir. Çorbalar; aş, dutmaç, keşkek, miyane, sütlü, tarhana ve toyga çorbaları, et yemekleri; Ankara tavası, alabörtme, calla, çoban kavuması, ilişkik, kapama, orman kebabı, patlıcanlı et, sızgıç, siyel, siper, pilavlar; bici, bulgur pilavı, oğmaç aşı, pıt pıt pilavı, dolmalar; efelek dolması, mantı, şirden dolması (humbar), yalancı dolma, börekler- çörekler; alt-üst böreği, ay böreği, bohça, entekke böreği, hamman, kaha, kol böreği, papaç, Pazar böreği, tandır böreği ve yalkı yemeklerden bazılarıdır.