Van

Van


Van ve çevresi, coğrafya bakımından önemli bir konumu olduğu için çok eski dönemlerden beri yerleşim alanı olmuş, birçok uygarlığın izlerini üzerinde barındırmıştır. Urartu Medeniyetine başkentlik yapan Van, bugüne değin, Hurriler, Hititler, Persler, Medler, Selçuklular, Osmanlılar gibi birçok kültürü bağrında taşımıştır.Van Gölü, Akdamar Kilisesi, “kaleler kenti” olarak anılmasını sağlayan kaleleri, dünyaca ünlü kedisi ve pek çok turizm aktivitesine olanak veren coğrafyası ile Doğu’nun önemli bir turizm merkezidir.Bazı kaynaklara göre kenti İ.Ö. 19. yüzyılda Asur Kraliçesi Semiramis kurdu. Bunun için kente ”Şahmirankent” adı verildi. İ.Ö. 9. yüzyılda buraya yerleşen Urartular ise kente ”Tuşpa”adını verdiler. Daha sonra İranlılar devrinde kenti ”Van” adında bir vali bayındır hale getirdi. Bugünkü adını bu validen alıyor. Van ekonomisi tarıma,küçükbaş hayvancılığa ve hayvan ürünlerini işleyen sanayiye dayanır.

Tarih
Van'ın tarihi MÖ 7000 yıllarına kadar uzanır. Van Kalesinin 6 km güneyinde bulunan Tilki tepe ve Van Gölü'nün kuzeyindeki Ernis Mezarlıklarında yapılan kazılarda Kalkolitik, Bronz ve Demir devrine yerleşmişlerdi. Sonra Urartular, Medler, Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Ermeniler, Partlar, Romalılar,Sasaniler ve Bizans hakim olmuştur. M.S. 675 yılında Müslüman Araplar bu bölgeyi fethetmiş, daha sonra bölge yine Bizanslılara geçmiştir. Yöre, uzun süre Abbasilere veya Bizanslılara bağlı yerel Ermeni beyleriyle yönetilmiştir. 11. yüzyıldan itibaren Türkmenlerin yerleşmeye başladığı Van Gölü havzası, önce Selçuklulara, sonra da İlhanlılara, Celayirîlere, Karakoyunlulara ve Akkoyunlulara yurt olmuştur. 16. yüzyılda Safevilerin Doğu Anadolu'dan uzaklaştırılmasından sonra Van'da Osmanlı egemenliği başlamıştır. Van'da 20. yüzyıla kadar Ermeni, Türk, Kürt, Arap nüfus yaşamıştır. Gelenekleri Osmanlı ve İran etkisinde gelişmiştir. Van farklı kültürlerin ve toplulukların bir arada yaşayabildiği güzide bir coğrafyadır.

Coğrafya
İlin kuzeyinde bulunan Tendürek dağlarında yükseklikleri 2400 ile 3000 metre arasında değişen “Sınır Dağları” uzanır. Van yöresinde büyük nehir ve akarsular bulunur. Bu akarsuların en önemlileri Hoşap suyu, Memedik çayı, Karasu, Bendimahi çayı, Deliçay, Irşat çayı ve Zilan çaylarıdır.
Van bölgesi göller bakımından da önemli bir bölgedir. İrili ufaklı birçok gölden başka Türkiye’nin en büyük gölü de bu bölgededir.Yazları az yağışlı ve sıcak kışları az yağışlı ve oldukça soğuk geçmektedir. Baharlar ise bol yağışlı ve ılıktır.Van ilinin ilçeleri; Bahçesaray, Başkale, Çaldıran, Çatak, Edremit, Erciş, Gevaş, Gürpınar, Muradiye, Özalp ve Saray’dır.
Gevaş : Gevaş Van’a 40 km. mesafededir. Gevaş’ ta bulunan tarihi ve turistik eserler arasında İzzettin Şir Cami ve Külliyesi, Orta Mahalle’ de bulunan Halime Hatun (Celme Hatun) kümbeti, Selçuklu Türkleri Mezarlığı, tarihi değere sahip Akdamar Adası ve Kilisesi vardır.
Gürpınar : Van ilinin güneyinde yer alır.İlçedeki tarihi ve turistik yerler Çavuştepe Kalesi ve Haşap Kalesi’dir.
Çatak : Çatak Çayı üzerinde Taşköprü, Hulkan köprüsü ve Ziril Köprüleri 15. yüzyılda yapılmış tarihi kalıntılardır. Bölgede bunların dışında en önemli tarihi eser Tirşin yaylasındaki kayalar ve taşınır taşlar üzerinde çizilmiş olan av ve hayvan figürleridir. Bilgi Köyünün Üçüzler Mezrasında da Meryem Ana Kilisesi bulunmakta olup, bu kilise 365 odadan ibarettir. Atlıhan Köyü istikametinde tabii bir kaplıca bulunmaktadır. Çatak vadisinden ilçeye 5 km. uzaklıktaki Beyaz su (Ganisipi) Şelalesi ilginç bir tabiat eseridir.

Gezielecek Yerler
Kaleler

Van’a bir anlamda “Kaleler Kenti” denilebilir. Van ve çevresinde küçüklü büyüklü çok sayıda kale bulunmaktadır. Bu tarihi kalelerden bir kısmı Urartu döneminden, diğerleri Ortaçağ ve sonrasından kalmadır. Önemli Kaleler Aşağı ve Yukarı Zıvistan Kalesi, Beyüzümü Kalesi, Çatak Kalesi, Lamurkesen (Zernek) Kalesi, Hişet Kalesi, Pizan (Örenkale) Kalesi, Kalecik, Zernaki Tepe Kalesi, Muradiye Kalesi, Albak (Başkale) Kalesi, Deliçay Kalesi, Çelebibağ Kalesi, Yoncatepe Kalesi, Müküs Kalesi ve Amik Kalesi olarak sayılabilir.
Ağartı Kalesi: Van Gölü’ nün doğu kıyısında kurulan kale iyi korunarak günümüze kadar gelen sur duvarları andezit taş bloklarla örülmüştür.
Kef Kalesi : Urartu’ların önemli merkezlerinden biridir. Kalede çok odalı bir saray, hayvan ve bitki rölyefleri vardır.
Çavuştepe Kalesi: Van il merkezine 25 km. uzaklıkta, Gürpınar ilçesine bağlı Çavuştepe köyünde yer almaktadır. Bol Dağı silsilesinin batı ucuna kurulmuş olan kale; aşağı ve yukarı kalelerden oluşmaktadır. Kale, II. Sarduri tarafından M.Ö. 764-734 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Kalelerde Haldi tapınağı, açık hava tapınağı, surlar, depo, ahır, saray binaları, su sarnıçları, çivi yazısı bulunmaktadır.
Ayanıs Kalesi: Van’a 35 km. mesafedeki Ayanıs köyündedir. Argişti’nin oğlu Rusa tarafından M.Ö. 645-643 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Urartu tarihinin son safhalarının aydınlatılması açısından çok önemlidir. Van Gölü sahiline yakın bir alanda kuruludur.
Toprakkale: Van il merkezinin doğusunda Zimzim Dağları silsilesine bağlı kayalık bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kale Urartu kralı II. Rusa tarafından M.Ö. 685-645 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Sarnıç, açık hava tapınağı, kayaya yontulmuş merdivenler bulunmaktadır.
Aşağı-Yukarı Anzaf Kaleleri: Van’ın 10 km. kuzeydoğusunda Van-Özalp karayolu yakınında yer almaktadır. Aşağı ve Yukarı Kalelerden oluşmaktadır. Her iki kalede surlar, kuleler, atölye, depo, saray yapısı, kitabe bulunmaktadır.

Ne Yenir?
Murtuğa (kahvaltılık), cacık (kahvaltılık), ilitme, ekşili, senseger gibi yemek türleri ile ünlü Van otlu peyniri yöreye özgü yemeklerdir. Van peyniri (otlu peynir), içerisine mahalli otlar katılarak yapılan güzel kokulu ve son derece lezzetli bir peynirdir. Yaz sonuna doğru küplere basılarak toprağa gömülür, kış için saklanır. Ayrıca, Van gölünden çıkarılan Van balığı (inci kefali) mutlaka yenmelidir. Van balığı, Van gölünün sodalı suyuna uygun “inci kefali” diye adlandırılan, bol havyarlı bir balık türüdür. Az kılçıklı olan bu balık oldukça lezzetlidir.

Ne Alınır?
Van’ da alışveriş etkinliklerinin merkezini, turistik, hatıra eşya alım-satımları oluşturur. Özellikle dünyaca ünlü olan Van ve çevresinde dokunan kilimler büyük ilgi görmektedir. Turizm mevsimi ile beraber her türlü halı – kilim ve el sanatları, süs eşyaları şehir merkezindeki halı ve kilim galerinden satın alınabilir.

Yapmadan Dönme...
Van Kalesi, Van Müzesi, Hoşap Kalesi, Muradiye Şelalesi, Edremit ve Gevaş kıyı boyu ve Van Gölü gezilip görülmeden,
Dünyaca ünlü bir gözü mavi diğer gözü yeşil olan Van kedisini görmeden,
Dünyaca ünlü Van Kilimleri ve Savat (gümüş) İşlemeli el sanatları ürünlerinden almadan,
Zengin bir mutfağa sahip olan Van yemeklerinden yemeden,
Dönmeyin...

Eski Van Evleri

Anadolu’nun hemen her bölgesinde değişik dönemlere ait ve çoğunlukla anonim mimari ile yöredeki yapı ustaları tarafından çeşitli tipte evler inşa edilmiştir. Ağır kış şartlarına maruz kalan Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki evler, iklim ve malzeme bakımından, Anadolu’nun diğer bölgelerindeki ev plan tiplerinden farklılık göstermektedir.
Van’da konut mimarisinin oluşumunda temel etkiler; coğrafi koşullar, örf, adet, malzeme ile yaşam tarzıdır.Van evleri bu özellikleri ile komşu Bitlis ve Erzurum evlerinden farklı olmakla birlikte, daha çok Orta Anadolu özellikle Konya ve çevresinin mimari yapı özelliklerini göstermektedir.
Bir ve iki katlı olarak geleneksel kerpiç malzeme ile inşa edilen evlerinin ilk örnekleri, tarihi Van Kalesi’nin güneyinde yer alan üç tarafı surlarla çevrili olan Eski Van Şehri’nde oluşmuştur. Eski Van Şehri’nde arazinin sınırlı olmasından dolayı evler bitişik nizamda inşa edilmiştir. Günümüz Van Şehri’nde ise her ev bağımsız olarak ayrık nizamda, bahçe, hayat ve sokak ilişkisi içinde düzenli olarak inşa edilmiştir. Anonim mimari tarzında mahalli ustalar tarafından inşa edilen Van evlerinin örtü sistemi düz damdır.
I.Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından Van bölgesi 1915’te Ruslar tarafından işgal edilir. Ruslar ve Ermeniler bölgeden 1918’de çekilirken eski ve günümüz Van Şehri’nde bulunan tüm mimari yapıları yakıp yıkmışlardır. Günümüz Van Şehri’ndeki evlerin çoğu yeniden onarılarak bir kısmı günümüze ulaşmasına rağmen, Eski Van Şehri içindeki evlerin yıkıntıları günümüzde mevcut değildir. 1990 yılına kadar, günümüz Van Şehri’nde sayıları 20 olan tarihi Van evlerinin bugün ayakta kalanların sayısı dört adettir. Bu evlerde çeşitli fonksiyonel değişikler yapılarak günümüz şartlarına uygun hale getirilmiştir.
Ülkemizde özellikle 1940 yılından günümüze kadar geleneksel evlerin hızla yok olması karşısında, bir çok araştırmacı ve bilim adamı Anadolu’nun her köşesindeki geleneksel evleri inceleyerek belgelemiştir. Araştırmacılar tarafından incelenen geleneksel mimari örnekleri çeşitli tipolojilerde gruplandırılmıştır.
Van evinin tümü “İç Sofalı Plan Tipi” tipolojisi içerisinde yer almaktadır. Eski Van Şehri’ndeki evler, diğer yapılarla birlikte şehrin genel mimarisini oluşturur. Evler, tek ve iki katlı olarak bitişik nizamda düz damlı olarak kerpiç ana malzemesi ile inşa edilmiştir. 1918 yılından sonra günümüz Van Şehri’nde oluşan evler arazinin genişliğinden dolayı, Eski Van Şehri’ndeki evlerin aksine bağımsız olarak ayrık nizamda yapılmıştır. Her ev; bahçe, hayat, tandır evi, ahır, samanlık gibi tamamlayıcı bölümlerden oluşmakta, çevresi ihata(möhre) duvarı ile çevrelenmiştir.

Van Peri Bacaları

Van ili Başkale ilçesi Yavuzlar Köyü’nde bulunan ve Kapadokya yöresindeki peri bacaları ile oluşum yönünden benzerlik gösteren peri bacalarının bulunduğu alan Vanadokya olarak anılmaktadır.
Buradaki volkanik Yiğit Dağı’nın püskürttüğü kayaçların aşınmaları sonucunda bu oluşumlar meydana gelmiştir. Günümüzde kendi haline terk edilmiş olan bu oluşumların doğal park ilan edilmesi ve koruma altına alınması yerinde olacaktır.

Muradiye Şelalesi

Muradiye ilçesine 10 km. uzaklıkta, Bend-i Mahi Çayı üzerindedir. Doğuş yeri sönmüş bir volkanik dağ olan Tendürek dağıdır. Çok yüksekten düşmese de hoş bir görünümü vardır. Muradiye Şelalesi 15-20 metre arasında değişen yükseklikten dökülmektedir. Asma köprüsü ve doğal güzelliği ile halkın rağbet ettiği bir mesire yeridir.Kış aylarında donarak tam bir doğa harikasına dönüşmektedir.Doğubeyazıt-Van karayolu üzerindedir. İl merkezine 86 km mesâfededir. Denizden yüksekliği 1735 metredir. Yaşarlar Alabalık Restaurantı hemen Şelalin yanındadır.

Menua Kanalı

Kanalın çevresinde Kral Menua (M.Ö. 810–786) tarafından eşi Tariria için bugünkü Kadem Bastı mevkiinde yapay teraslar halinde yaptırılan asma bahçeleri, Assur Kraliçesi Semiramis'in Dünya'nın 7 harikasından biri sayılan asma bahçeleriyle özdeşleştirilerek efsaneleştirilmiştir. Van'ın kuş uçumu 50 km. güneyinde yer alan Gürpınar (Havasor) Ovası'ndan Urartu Krallığı'nın başkentinin bulunduğu Van Ovasına tatlı su getiren Menua Kanalı, geçtiği topraklara hayat vermektedir.
 Menua Kanalı'nın bir başka ilginç özelliği, destek duvarlarına ve kanalın yakın yerlerine toplam 15 adet çivi yazılı inşa yazıtının konulmuş olmasıdır. Şimdiye kadar hiçbir Urartu yapısında bu kadar çok inşa yazıtına rastlanılmamıştır. Konulan inşa yazıtları kanalı neredeyse bir "yazıt anıtı"na dönüştürmüştür. Yazıtların bir kısmı kısa, bir kısmı da uzundur. Kaybolmaya ve tahrip edilmeye karşı bir önlem olmak üzere yazıtlar aynı içeriğe sahiptir. Kısa olan yazıtlarda şunlar okunmaktadır :
 Tanrı Haldi'nin kudreti sayesinde, İşpuini oğlu Menua bu kanalı açtı. Adı Menua kanalıdır.
 Dört adet uzun içerikli metinde ise şunlar okunmaktadır. "Kim bunu görürse, kim başkasına 'Bu kanalı ben açtım' derse o, Tanrı Haldi, Tanrı Teişeba, Tanrı Şivini ve bütün tanrılar tarafından mahvedilsin; güneş ışığından yoksun edilsin."

Hoşap Kalesi

Van il merkezine 60 km. uzaklıkta, Gürpınar ilçesinde, Van-Hakkari karayolu üzerindeki Hoşap (Güzelsu)’da yer almaktadır. Dik bir kaya kütlesi üzerine kurulan kale, iç kale ile bunun kuzeyindeki dış kaleden oluşur. Gözetleme kulesi, surları, burçları, beden duvarları, mescit, fırın, zindan seyir köşkü, harem, selamlık ve orijinal demir kapı kanatları kalenin önemli yapılarıdır. Ayrıca kalenin güney tarafında Van Bölgesinin en eski Osmanlı Köprüsü bulunur.

Edremit ilçesi

Van'a 18 km. uzaklıktaki Edremit, Van Gölü’nün Güney-Güneydoğu kıyı şeridi boyunca uzanıp masmavi gölün önünde bir yeşil örtü gibi duruyor. Tarihi Dukaya Höyüğü, Urartular döneminden kalma Hatti Çiviler (Çivi Yazıları), Kadenbastı mevkiinde Kız Damı (Dev Damı) Surlar ve Savacak Şelalesi, yine Elmalık mahallesinde bulunan Hazine Piri (Hazine Kapısı), Harbedar(HarebeKöyü) görülmeye değer yerler. 

Urartu Sulama Kanalları

Keşiş Gölü´ndeki sulama tesisleri Rusahinili´nin kurucusu II. Rusa tarafından yaptırılmış. M.Ö.700'de-Toprakkale´ye taşınan başkente su sağlamak amacıyla 2544 metrelik Erek Dağı´nın üzerindeki barajlar sağlamlaştırılmış ve yenileri eklenmiş. Günümüzde Faruk Bendi olarak bilinen baraj geç Roma dönemine aittir.Keşiş Gölü'ndeki sulama tesisleri Rusahinili'nin kurucusu II. Rusa tarafından yaptırılmış. M.Ö.700'de Toprakkale'ye taşınan başkente su sağlamak amacıyla 2544 metrelik Erek Dağı'nın üzerindeki barajlar sağlamlaştırılmış ve yenileri eklenmiş. Günümüzde Faruk Bendi olarak bilinen baraj geç Roma dönemine aittir.

Akdamar Kilisesi

Gevaş ilçesi sınırları dahilinde Van Gölü içersinde bulunan en büyük adaya ismini veren kilisedir. Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise sahile 3 km. uzaklıktadır. Günün her saatinde Akdamar Adası'na, sahilde bulunan motorlarla ulaşım sağlanmaktadır.Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından Keşiş Manuel'e yaptırılmıştır. Kilisenin figürlü repertuarı oldukça zengindir. Bunun yanında, İncil ve Tevrat'tan alınmış çeşitli sahneler bulunmaktadır. Yunus Peygamberin denize atılması, Hz.Meryem ve kucağında İsa, Adem ile Havva'nın Cennetten kovulması, Hz.Davut ile Kral Goliat'ın mücadelesi Samson Filistinli ikilisi, ateşte üç İbrani genci, Aslan ininde Daniel sahneleri bulunmaktadır. Zengin hayvan, asma sarmaşıkları ve çeşitli figürler görmek mümkündür.

Van Kalesi

Van Kalesi, Van il merkezi sınırları içerisinde olup, şehir merkezine 5 km. mesafede bulunmaktadır. Urartu kalelerinin görkemlilerindendir.MÖ.9. yüzyılda Lutupri’nin oğlu I. Sarduri tarafından yaptırılmıştır. Büyük bölümü ayakta kalan kalenin kuzeybatı ucunda bulunan ve Sardur burcu denilen taş bloklarla örülen yapının üzerinde I. Sarduri’ye ait olan, Asur çivi yazısı ile yazılmış, bilinen en eski Urartu yazıtı vardır. Kalenin diğer önemli bir yapısı, I. Agrişti’ye ait olan kaya mezarı ve hemen bunun dışındaki kaya üzerinde bulunan Urartu’ların günümüze ulaşan en uzun yazıtı, “Horhor Yazıtları” vardır. Ayrıca kalenin kuzey yamacında II. Sarduri’nin açık hava tapınağı (Analı-Kız), Kale içinde Menau ve Sarduri’ ye ait mezar odaları, mağaralar, su sarnıçları ve çeşitli odalar vardır. Kalenin güneyinde ise eski şehrin kalıntıları bulunur. Ulu Cami, Hüsrev Paşa Cami, Kay Çelebi Cami, Hamamlar (Çifte Hamam) Kümbetler (İkiz Kümbet) ve çoğu tahrip olmuş eski evler,gezenleri tarihin yaprakları arasında seyahate çıkarlar.Van kaleler şehri olarak da bilinir.Bunlardan bazıları Ağartı Kalesi,Toprakkale,Çavuştepe Kalesi,Ayanıs Kalesi,Aşağı-Yukarı Anfaz Kalesi dir.

Van Gölü ve Akdamar Adası

Van iline adını veren Van Gölü Türkiye’nin ve dünyanın en büyük soda gölüdür. Dört tarafı yüksek dağlarla çevrilidir. İçinde Akdamar, Adır, Çarpanak ve Kuş adaları olmak üzere 4 ada bulunmaktadır. Tarih boyu Yüksek Deniz, Nairi Denizi ve Yukarı Deniz dendiği gibi Deryaçe (Küçük Deniz) adını da alır. Gölün suyu çok tuzlu ve sodalıdır. Sabunsuz köpük verir ve temizlik maddeleri kullanılmadan içinde herşey yıkanabilir ve temizlenebilir. Her mevsim, her saatte farklı bir renk alan, gündoğumu ve günbatımının muhteşem olduğu göl, bölge turizmine önemli bir katkı sağlamaktadır. Sahil boyunca yapılaşma ile bozulmamış koylar, yeşil bitki örtüsüyle sarılmış kıyılar görülmeye değerdir. Van Gölündeki adalardan en büyüğü olan Akdamar Adası, üzerindeki kilisesi ile ünlüdür. 900′lü yılların başında Kral Gagik tarafından yaptırılmış olan kilise taş işçiliğinin en seçkin örneklerindendir. Akdamar adasına Gevaş iskelesinden dolmuş motorları çalışmaktadır.