Rize

Rize


Rize, Karadeniz bölgesinin en karakteristik özelliklerini gösterir. Anadolu’nun diğer bölgelerinden coğrafi yapısıyla olduğu gibi kültürel yapısı ile de ayrılır. Dik yamaçlı vadileri, doruklara ulaşılabilir dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşili yaylaları, tarihi kemer köprüleri ve kaleleri, coşkun akan dereleri ile çok özel bir turizm beldesidir. Rize'de yaz mevsimi ılık geçer. Sonbahar ve kış mevsimleri ise yağışlı geçer.Osmanlı döneminde liman, nahiye ve kaza merkezi olarak önemini korumuştur. 1640 yılında buraya gelen Evliya Çelebi Rize’den şöyle söz etmiştir: “Trabzon’a bağlı deniz kıyısında bahçeli güzel bir yerdir”.Osmanlı döneminde Batum Kalesi muhafızı Tuzcuoğlu Memiş Ağa (1814-1817) ve Trabzon ağalarının isyanı (1835) gibi isyanlar olmuş ve bastırılmıştır. Rize 19. yüzyılda önemli bir kaza merkezidir.Berlin Anlatmaşı ile (1878) Lazistan sancağının merkezi olan Batum Rusya’ya bırakılınca Rize Trabzon Vilayetine bağlı sancağın merkezi olmuştur.

Tarih
Rize adının, M.Ö. 7. yüzyılda başlayan kolonizasyon döneminde, yörede bol pirinç yetiştirilmesinden ötürü kent yakınlarından geçen çaya verilen “Rhizios” veya sonraki dönemlerde verilen “Rhizaion” dan geldiği söylenmektedir.M.Ö.2bin başlarında tarım ve hayvancılıkla uğraşan kimi toplulukların yaşadığı tahmin edilen Rize ve çevresinin yazılı tarih dönemi, M.Ö. 7. yüzyılda Miletli denizcilerin yaptıkları seferlerle başlamaktadır. Bu dönemde Miletliler Doğu Karadeniz kıyılarında ticari yerleşimler kurmuşlardır. Daha sonra Kimmer, Med ve Pers akınlarına uğrayan yöreyi MÖ. 180’de Kral Pharnakes, M.Ö. 1. yüzyılda da Partlar ele geçirmiş olup, yöre M.S. 10 yılında Roma egemenliğine girmiştir. M.S. 4. yüzyıldan başlayarak Sasani ve Bizans arasında sürekli el değiştirmiş, 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türklerin eline geçmiş, ancak Selçukluların batıya yönelmesiyle tekrar Bizans egemenliğine girmiştir. Rize’nin bir kısmı 1461’de diğer yöreleri de 1509’da Osmanlı topraklarına katılmıştır. Rize, cumhuriyetin ilanından sonra, 1924 yılında il olmuştur.

Coğrafya
Rize, güneyinde yer alan dağların sahilden itibaren yükselmeye başlaması ve yüksek dağ eteklerinden doğarak Karadeniz’e akan akarsuların yoğunluğu nedeniyle engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Sarp ve engebeli arazi yapısının ve iklimin de etkisiyle ilin bitki örtüsünü ormanlar oluşturmaktadır.
Rize, yağışlı iklimi ve çok sayıdaki yer altı su kaynakları sayesinde Türkiye’de akarsu yoğunluğu en fazla olan illerden biridir. Doğu Karadeniz kıyı sıradağları yayının kuzey yamacında yer alan Rize toprakları genel ifade ile dağlık ve engebelidir.

Gezilecek Yerler

Rize Müzesi (Sarı Ev): Sarı Ev olarak bilinen ve 19. yüzyıl sivil mimari örneği olan yapı, 1998 yılında müze olarak açılmıştır. Müzede etnografik eserler sergilenmektedir.

Kaleler
Rize Kalesi: Rize kent merkezinin güneybatısında yer alan kale, iç kale ve aşağı kaleden oluşmaktadır. İlk yapım tarihi konusunda kesin bilgiler bulunmamaktadır. İç kale M.S. 6. yüzyılda yeniden inşa edilmiş, 14. yüzyıl başlarında da Cenevizliler tarafından aşağı surlar yapılmıştır. Kale, Osmanlı döneminde onarılarak kullanılmıştır. Kısmen düzgün, kısmen moloz taşla yapılmış olan iç kale surları 1,5 m. kalındığındadır ve yarım daire planlı beş kuleye sahiptir.
Zamanında iç kaleden kuzeydoğu ve kuzeybatıya uzanan ve denize ulaşan aşağı kaleden günümüze batı surlarının bir bölümü ve bazı kuleler kalmıştır.  
Kale-i Bala: Çamlıhemşin ilçesinin 40 km. güneyindedir. 150 m. yüksekliğinde bir tepenin üstünde kurulu kalenin MÖ. 200 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır.
Kız Kalesi Pazar ilçesinin batı girişinde denizin içerisine bir kaya üzerine inşa edilmiş olup, Bizans döneminden (M.S. 8. yüzyıl) kalmadır. Bu yapı, günümüzde tek bir gözetleme kulesiyle ayakta durmaktadır. Zeleki Kalesi Çayeli ilçesinin doğusunda yer alan kale, 12. yüzyılda Bizans döneminde inşa edilmiştir. Bu gün harap durumdadır.

Camiler
İslam Paşa Camii (Kurşunlu Cami): Rize kent merkezinde çarşı içindeki cami 16. yüzyıl yapısıdır. Kesme taştan dikdörtgen planlı olup, 24 pencereli bir kubbeye sahiptir.
Gülbahar Camii: Rize kent merkezinde bulunan cami 16. yüzyılda Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbahar Hatun tarafından yaptırılmıştır. 1952 yılında bir onarım geçiren cami kare planlı olup, bir kubbeye ve tek şerefeli bir minareye sahiptir.
Caferpaşa Camii: Çayeli ilçesinin girişinde yer alan cami, Rize Fatihi Cafer Paşa tarafından 16. yüzyılda yaptırılmıştır. Cami basit planlı ve çatısı kiremitle örtülüdür. Girişinde mermer kitabesi vardır.
Kaplıca ve İçmeceler
Ayder Kaplıcası ülkenin önemli kaplıcaları arasındadır. Rize’ye 20 km. mesafedeki Andon İçmecesi yöre halkı tarafından ilgi görmektedir. İçmecenin suyu renksiz, kokusuz ve berraktır. Ayrıca, İkizdere-Şimşirli İçmecesi, Çayırlı Maden Suyu çeşitli hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir.

Şelaleler
Ağaran Şelalesi: Çayeli’ne 12 km., Rize merkeze ise 30 km. mesafede olan ve Çayeli’nin içinden akan Şairler deresi üzerinde bulunan Şelale, gerçek bir tabiat harikasıdır.

Yaylalar
Rize'nin iç kesimlerinde, zengin orman dokusu civarında yer alan yaylalarda mevcut altyapıyı kullanarak yapılabilecek fazla yatırım gerektirmeyen bir turizm çeşididir. Bu aktivite için gerekli potansiyel tüm yaylalarımızda mevcut olup, halen Ayder, Anzer, Çad, Elevit, Handüzü gibi yaylalarımızda yapılmaktadır.Rize’nin güneyindeki Kaçkar Dağları ile yüksek dağların eteklerinde birbiriyle bağlantılı birçok güzel yayla vardır. Bütün bu yaylalar yaz mevsiminde insanlarla dolup taşar. Olağanüstü güzellikteki bu yaylaların hemen hepsinde ot biçme şenlikleri yapılmaktadır. Bu şenliklere katılmak mümkün olduğu gibi yayla eteklerindeki yamaçlarda rehberlerle birlikte doğa yürüyüşü yapma imkânı da bulunmaktadır.

Sportif Etkinlikler
Rize, yaylaları ve sarp dağları ile doğa yürüyüşü ve dağcılığa, coşkun nehirleri ile kano ve raftinge, 2400-3000 metre yükseklikte bulunan Buzulyalağı ve Moren göllerinin bazıları balıkçılığa elverişli bir coğrafyaya sahiptir. Kaçkar Dağlan hızlı akışlı akarsuların kaynağıdır. Bunların en önemlisi Çamlıhemşin’ den Ardeşen’ e doğru akıp denize dökülen Fırtına Deresi, Taşlıdere ve İyiderelerdir. Bu derelere kanoculuk için gerekli debi rejim miktarı yeterlidir. Bu akarsular dışında küçük büyük birçok dere mevcuttur.

Ne Yenir?
Yörede lahana ve hamsinin özel bir yeri vardır. Çünkü bütün yemek çeşitleri bunlar etrafında yoğunlaşmıştır. Belli başlı yemek çeşitleri; Ayran doğraması, çılbır, çırıhta, çirmulis, fasulye tavalisi, hamsili pilav, hamsili ekmek, hamsi kuşu, hamsi tavalisi, herse, hoşme, kabak felisi, kabak sütlisi lahana çorbası (vurma lahana), minci, muhlama, ormanlı hamsi, paluze, papara pasmanika, pekmezli kabak , sarma (lahana sarması)dır.Orman üst zonunun üzerinde bulunan yaylalarda ve çayırlık alanda arıcılık yapılmaktadır. Kimyevi maddenin henüz ulaşamadığı çiçek çeşitliliğinin ve diğer avantajların desteklediği üretim yörede “Anzer Balı” ile dünyaca ünlüdür.

Ne Alınır?
Hala el sanatı üretimlerinin sürdürüldüğü yörede ahşap ve el örgü ürünleri alınabilir. Hemşin çorabı, Rize bezi (feretiko) ünlü dokumalardır. Çay sepeti, üzüm sepeti, meyve sepeti, piknik sepeti gibi hasır örme eşyalar yörede bol miktarda bulunmaktadır. Şimşir kaşık türleri, İskemleler, kemençe ve maket taka alınabilecek diğer ahşap ürünlerdir. Yörenin ünlü Anzer balı unutulmamalıdır.

Yapmadan Dönme...
Yaylalara çıkmadan,
Ayder’de kaplıcaya gitmeden,
16. yüzyıl İslam Paşa Camii ile Ceneviz kalesinin kalıntılarını görmeden,
Yörede eski bir gelenek olan ve özellikle Ardeşen İlçesinde yapılan Atmaca avcılığını izlemeden,
Anzer Balını tatmadan,
Dönmeyin...

Eski Rize Evleri

Eski Rize Evleri

Şehir merkezinde çok az sayıda eski ev koruma altına alınmıştır. Bunların da iki, üç tanesi korunup yaşatılmaktadır. Rize evlerinin yapımında geleneksel yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılmıştır. Bu evler yığma taş ve dolma göz tekniğinde yapılmış duvarlar, dört yana eğimli, kiremitle kaplı çatılara sahiptirler. Şehir evleri genellikle iki veya üç katlıdır. Zemin katta, ahır, kiler gibi servis hacimleri kullanılır. 1.katta mabeyn, sofa ve odalar bulunmaktadır. Mabeynde(esas yaşanılan alan)Bulunan ocakta yemek pişirilir. Odalar geleneksel olarak tasarlanmışlardır ve bazıları ahşap süslemelidirler.

Kale-i Bala

Kale-i Bala

Çamlıhemşin İlçesi'ne 40 km uzaklıkta, Hisarcık Köyü sınırları içerisinde Fırtına Deresi'nin kaynaklarına hakim bir noktada kurulmuştur. Kaynaklarda geçen bir diğer adı da Varoş Kale'dir. Kalenin ana planı dikdörtgen olarak tanımlanabilir. Doğusu, güneyi ve kısman kuzeyi sarp kayalıktır. Batı tarafı eğimli bir arazi üzerindedir. Giriş kapısı kuzeybatıdadır. Kalenin kurulduğu yer ve duvar işçiliği bakımından Zil Kale ili ilişkisi açıktır. Zil Kale ile aynı tarihlerde yapılmış olmalıdır.

İkizdere Yayları

İkizdere Yayları

İkizdere (Lazca : Xuras / Rumca: Kurais / Osmanlı zamanında 'Kura-i seba, yediköyler), Rize iline bağlı bir ilçedir. Çamlık Deresi ile Cimil Deresinin birleştiği yerde kurulan İkizdere, adını bu derelerden almıştır. Toplam nüfusu 8.400olup, 1823’ü ilçe merkezinde,6.577.’si köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağına bağlı 25, Güneyce bucağına bağlı 2 köyü vardır. Yüzölçümü 898 km² olup, nüfus yoğunluğu 9’dur.
Rumlar ilçede yoğun olarak yaşarlar, 21 köyde Karadeniz Rumcası konuşulur, ancak,Doğu Karadeniz bölgesinde yaşayan tüm Rum kökenliler gibi, müslümandırlar.Laz kökenli aileler merkeze yakın köylerde yaşamaktadırlar.Yerli halk Hemşinliler ise dağ köylerinde yaşamaktadırlar.
Lazlar'ın yaşadığı köylerden bazıları ; Rüzgârlı (Miz'e) , Ayvalık köyü (Kap3e) , Gürdere (Etxone) ve Meşeköy (P'et'rani) dir. 17 yy.'da Ardeşen ve Fındıklı'dan göç etmiş köylerde yaşayan Laz kökenli ailelerin asimilasyonunun başladığı tarih, göçmen olarak geldikleri tarihle aynıdır. İkizdere Lazlarının hafızasında yoğun şekilde Lazca kelime ve cümle var,ancak bu Lazca biraz "yozlaşmış" dır. Bir kaç örnek: "biçkin" (biliyorum= miçkin/miçkun/mişk'un), "eu voor" (iyiyim/ k'ai/vrosi/vorsi vore) ... Parpali , Xarati , Raxna , Çxiroba , Paponi , Limbo3'a (ve ya Limxana) , T'ik'ina , Ğorma , Laxeri vb. Lazca kelimelerdir.
Hemşinliler ise yüksek köylerde, İspir ilçe sınırları ardına kadar uzanan bölgede dağ köylerinde yaşarlar.Ballıköy (Yukarı Anzer) , Sivrikaya (Yukarı Köhser) , Başköy (Cimil, Demirdağ) , Çamlıkköy (Aşağı Köhser) , Çiçekli (Aşağı Anzer) , Gölyayla (Kabahor) , Ortaköy (Cimil Paşaköy) , Yetimhoca (Cimil Asağıköy). Yaşayış tarzları diğer halklardan farklı olup, onlarla pek fazla iletişimde bulunmaz ve kendi içlerinde kız alıp verirler..
İlçe toprakları dağlıktır. Dağlar dar vadilerle parçalanmış olup yüksek kesimlerinde yaylalar bulunur. Başlıca akarsuyu İkizdere’dir. İkizdere üzerinde elektrik üretmek gayesiyle bir baraj kurulmuştur. Dağlar zengin ormanlarla kaplıdır.
İlçe topraklarını İkizdere sulamaktadır. Rize Dağlarından kaynaklanan Çamlık ve Cimil Dereleri ile Karadere’nin birleşmesinden oluşan İkizdere, kuzeye doğru akar ve ilçe sınırları dışına çıkar. Dağların doruklarında buzyalakları ve buzul gölleri vardır. Ünlü pop sanatçısı Tarkan aslen buralıdır.

Palovit Yaylası

Palovit Yaylası

Palovit Yaylası, Trovit Yaylası’nı geçtikten sonraki aşıttan aşağıya doğru inilerek ulaşılan bir yayladır. Çamlıhemşin’e 4 saatlik araba yolu uzaklığında bulunan Palovit Yaylası’nın hemen karşısında da Meleskur Yaylası bulunmaktadır.
 Arabayla ulaşım şu an için tek bir yol üzerinden mümkündür. Bu yol Elevit yaylası üzerinden olup, Pazar’dan itibaren yaklaşık 4 ile 5 saat sürmektedir. Yılın 7-8 ayı (Ekim ve Mayıs arası) mevcut yol Horon Geçiti'den dolayı çığ veya kardan dolayı kapalıdır. Toplu taşıma Pazar ilçesinden günlük kalkan minibüsler vasıtasıyla yapılmaktadır. Özel arabası olanlar ise Çamlıhemşin ilçesine ulaştıktan sonra Hemşin yaylaları (Çat) tarafı yoluna girmelidir. Daha sonra sırasıyla Çinçiva, Zilkale, Elevit ve Trovit yaylası geçip, Trovit boğazını aştıktan sonra Palovit’e ulaşılır.
 Palovit’e bağlanacak diğer üç adet başka araba yolu hattından Palovit deresi yolu doğal haline bırakılması kararı alınmıştır. Diğer iki yolun yapım çalışmaları ara ara devam etmektedir. Bunlar sırasıyla Hazindağ-Amlakit, ve Samistal yoludur. Bu yollarin birleştirilmesi de muhtemeldir. Şu an hiçbiri açık değildir, fakat bittiklerinde şu anki yola nazaran 1 ile 2 saat arası zaman tasarufu olması bekleniyor. Bununla birlikte, bu yollar sayesinde yaylada kalabilme süresinin 1 ile 2 ay arası artması beklenmektedir.
 Bu iki yayla Apivanak Yaylası’ndan gelen dereyle birbirinden ayrılmaktadır. Palovit Yaylası, Samistal’a ulaşılan patika yolu tarafındadır. Aşıt’ın hemen karşısındaki yayladır. Palovit Yaylası Çamlıhemşin sınırlarında olmasına rağmen arka Hemşin tabir edilen Hemşin ilçesinin kullandığı bir yayladır.
 Palovit ve Meleskur yaylaları günümüzde de hayvancılık faaliyetlerinin yürütülmesi itibariyle “yayla” sıfatını koruyan ve geçiş noktası olması itibariyle önemli yaylalardır. Palovit ve Meleskur yaylalarındaki mimari yapı geleneksel taş işçiliğinden örnekler taşısa da, eski özelliğini yavaş yavaş yitirmektedir. Bunda bu iki yaylaya çıkarılan araba yolunun etkisi büyük olmuştur. Palovit yaylası, Çayeli’ne bağlı Çilingir, Arsavos, Sefalı köyleri ve Hemşin’e bağlı Çaneva ve Ortaköy köyleri tarafından kullanmaktadır.

Elevit Yaylası

Elevit Yaylası

 Hacıvanak ve Trovit buzul vadilerinin birleşme noktasında kurulmuştur. Çamlıhemşin'e 55 km. Çamlıhemşin'den çıkılarak Hemşin vadisi üzerinden Çat Yaylasına varıldığında, sol kol üzerinden devam ederek Elevit'e ulaşabilirsiniz. Çat ile arası,araba ile 15-20 dakikadır.İki derenin bitiştiği alan çevresinde konumlanmıştır.Çevresinde ki yükseltilerin eteği görünümdedir.Elevit yaylası diğer yaylalara oranla daha kalabalık köylerin oluşturduğu yaylalardandır. Bir diğer örneği de Palovit yaylasıdır. Civar yaylalara oranla ulaşım ve konaklama bakımından daha alternatiftir.
 Araba ve yaya mümkündür.Amlakit,Palovit,Trevit, Nafkar yaylalarına giden arabalar buradan geçer ve aynı zaman da bu yaylalara geçit verir.Çamlıhemşin'den; 1,45 dk-2 saat gibi bir zamanda Elevit'e ulaşırsınız.Yollar engebeli ve dardır.Özellikle Çat yaylasından sonra yollar daha bozuktur.
 Çoğunlukla büyük kente göçmüş yöre insanları yaz sezonunda iki-üç aylığına bölgeye geliyor. Konaklama imkanı bulanan Elevit’ten Hacıvanak yaylasına üç saatlik bir yürüyüş yapılabilir. 80’lerden sonra yaşanan yangından sonra büyük bir yapılaşma sürecine giren Elevit yaylası aslında iki bölümden oluşuyor.Bu bölümlerin en büyüğü evlerin sayıca fazla olduğu ana vanağın(yayla evlerinin bulunduğu yerin) dışında, Tafteni olarak bilinen bölge ikinci gelmektedir. Tafteni aynı zamanda Hacıvanak yaylasına geçenlerin de durağıdır. Elevit aslında yayla olarak bilinmesine rağmen, muhtarlığı da olması dolayısıyla köydür. Yeni adı da Yaylaköy’dür. Ama bu yeni isim pek kullanılmaz.

Çamlıhemşin Yaylası

Çamlıhemşin Doğu Karadeniz Bölgesinde Rize İlinin İlçe merkezlerinden biri olup, kıyıdan içerde fırtına deresi vadisi 41.8 kuzey enlemi ile 41.01 doğu boylamının kesinleştiği noktada, vadi tabanında denizden yüksekliği 300 metre dolayında bulunmaktadır. Bazı mahallelerde ise bu yükseklik 700 metreyi aşmaktadır. İlçemiz 885 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Bu alanın %80'i ormanla kaplı, dağınık ve tepelik alanlardan ibaret olup, düz alanlar hemen hemen yok gibidir. Çamlıhemşin İlçesi Rize İlinin denize sınırı olmayan ilçelerinden biridir. Denizden güneye doğru 22 km'lik karayolu uzunluğunda ve içeridedir. İlçenin güneyi, doğu-batı doğrultusunda kavis çizen ve denize paralel olan, yükseklikleri 2000-4000 metreyi bulan "Kaçkar Dağları" ile çevrilidir. Bu dağ silsileleri içinde 3932 metre yüksekliğe sahip "Kaçkar Dağı" yine yüksekliği 3711 metreye ulaşan "Verçenik Dağı" ve yükseltileri 2000 metreyi geçen birçok dağ ve tepeleri mevcuttur. Kaçkar Dağları üzerinde jeomorfolojik olaylar sonucu oluşmuş birçok irili ufaklı krater gölleri mevcuttur. Büyük deniz Gölü, Meterez Gölü, Yıldız Gölü, Dönen Gölü, Serincef Gölü ve Kara Göl bunlardan bazılarıdır.)
Arazinin meyilli olması nedeni ile ilçemizdeki akarsular 70 Km.lik bir uzaklıktan 3000 m rakımdan 0 (Sıfır) rakıma düşmektedir. İlçe merkezinden geçen Fırtına Deresinden dolayı da Fırtına Vadisi olarak anılır. Fırtına Deresi, Kaçkar ve Verçenik Vadilerinden gelen Elevit Deresi ve Palovit Deresinin birleşimi olan büyük dere ile Hala Deresinin (Ayder Deresi) birleşmesinden oluşur. Fırtına Deresi Pazar, Ardeşen sınırından Karadeniz'e dökülür.
Pazar, Ardeşen, Çayeli, Hemşin, İspir, İkizdere ve Yusufeli ilçeleri ile sınırları olan Çamlıhemşin'in eski adı "VİCEALTI" dır. Cumhuriyetin ilanından önce 1922 yılında karakol merkezi oluşturuldu. 1953 'de ise Ardeşen ilçe olunca, Vicealtı "ÇAMLICA" adı ile bu ilçeye bağlandı. 1954'de bucak binası yapıldı. 1955'de belediye kuruldu. 27.06.1957'de yürürlüğe giren 7033 Sayılı Kanun ile Çamlıhemşin adını alarak İlçe haline getirildi. İlçenin kuruluşu 1960'larda tamamlandı.
İklimi her mevsim yağışlıdır. Sıcaklık kışın -7 dereceye kadar düşmekte, yazın ise 25 dereceye kadar yükselmektedir. Günlük en yüksek sıcaklık farkı 23,6 derece olmaktadır. Yıllık metrekareye düşen yağış miktarı 245 Cm3'ü bulmaktadır. Havadaki nem oranı ise %10 ile %97 arasında değişmektedir.

Anzer Yaylası

Anzer Yaylası

Balıyla ünlü Anzer Yaylası’nın diğer bir adı da Ballıköy’dür. Rize il merkezine 85 km mesafede, ilin önemli yükseltilerinden olan Kırklardağı’nın eteklerinde yer alan Anzer; Meles, Petran, Kabahor, Garzavan yaylalarıyla çevrili konumuyla geleceğin önemli turizm merkezlerinden biri olma yolundadır.
İkizdere İlçesi üzerinden ulaşılabilen Anzer, bir taraftan Çoruh Nehri ve Bayburt, diğer taraftan Trabzon Uzungöl Turizm Merkezi’ne bağlanır. Buranın balı, yaylalarının bin türlü çiçeğinden damıtılır.

Kız Kalesi

Pazar İlçe merkezinin batısında küçük bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Kayalık bir zemin üzerinde bulunan kalenin kara ile bağlantısı kesilmiştir. Yaklaşık 7 metre eninde 7 metre boyunda olup kare plana sahiptir. Kalenin duvarlarında muntazam taş işçiliği görülür. Giriş kapısı batıdadır. Güney surları yıkılmıştır. Sağlam kalan duvarlarda mazgal pencereleri ve yuvarlak kemerli üst kat pencereleri yer alır. Kız kalesinin kesin olarak kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. 13. ve 14. yüzyıllarda Trabzon Devleti zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Kale, Osmanlılar zamanında da onarılarak kullanılmıştır.

Zil Kale

Bölgenin en dikkate değer eserlerinden birisidir. İlçe merkezinin 15 km güneyinde, Fırtına Deresi'nin batı yamaçları üzerinde kurulmuştur. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi denizden 750 m dere yatağından yaklaşık 100 m yüksekliktedir. Kale; dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelmektedir. Kale doğal bir kaya kütlesi üzerinde kurulmuştur. Dış kalenin kapısında kuzeybatı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Kuzeydeki kapının söğe taşları sökülmüştür. Bir teras yardımıyla orta surlar seviyesine çıkılır. Buradan ikinci kapı yardımıyla kale içerisine girilir. Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunmaktadır. Bunlar muhafız binası, şapel ve baş kuledir. Kulenin dört katlı olduğu, duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. İçerisinde ince bir bölüntü duvarı ve dolgu toprak vardır. Duvarlar üzerinde doğu yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktadır. Kulenin üstünün teras şeklinde olduğu belirlenmiştir

Atatürk Evi Müzesi

Atatürk’e ait bazı eşyalar yanında, bölgeden çıkarılan etnografik eserlerin de sergilendiği Mehmet Mataracı Konağı’nın (Atatürk Evi Müzesi) kuzeyinde geniş bir bahçesi vardır. 19. yüzyıl sonları sivil mimarisi özelliklerini taşıyan yapı, iç sofalı planlı üç katlı bir evdir. İkinci katta, kuzeydoğudaki oda, Atatürk’ün kaldığı odadır. Ulu Önder Atatürk 17 Eylül 1924 yılında Rize’yi ziyaret ettiği sırada Mataracı Mehmet Efendi’nin evinde misafir edilmiş ve bu odada kalmıştır. Zemin katta Rize il merkezinden toplanan kitabeler ve mezar taşları, birinci katta ise bazı ahşap oymalı mimari parçalar, dokuma araç gereçleri, etnografik eserler sergilenmektedir. İkinci katta ise Atatürk zamanından kalan eşyalar, Atatürk’e ait giysiler, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk’e ait fotoğraflar bulunmaktadır.

Kaçkar Dağlar

Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Milli Park alanına, Çamlıhemşin ilçesinden 16 km.lik bir karayolu ile ulaşılmaktadır.  Kaçkar Dağlarının batısındaki Fırtına Deresi ve doğusundaki Hemşin Deresi zengin bir flora ile kaplıdır. Bu bitki örtüsü karstik flora özelliğinde olup gerek alt flora gerekse üst flora endemik türleri içermektedir. Türkiye'de orman güllerinin 3000 m ye ulaştığı tek yer burasıdır. Ülkemizde buzul çağına ait buzul izleriyle beraber aktüel buzlaşmanın birlikte görüldüğü ender yerlerden birisi de Kaçkar Dağlarıdır. Bu sahada birçok buzullarla birlikte; buzul gölleri, buzul vadileri, sirkler bulunmaktadır. Genel olarak granit ve granitik kayaçlardan meydana gelen jeolojik yapı üzerinde Alp Orojenezi'nin derin etkileri görülmektedir. Fauna açısından da zengin olan Kaçkar Dağlarından kurt, ayı, domuz, tilki, yaban keçisi, geyik sansar, çakal, yaban tavuğu vb. bulunmaktadır. Kaçkar Dağlarından yükseltinin kısa mesafede artması yaylacılık etkinliklerine bağlı bir takım yayla yerleşim alanlarının ortaya çıkmasına yol açmış, böylece Kaçkar Dağlarında ayrıca yayla yaşam kültürü ve sosyal yaşantısı artı bir değer olarak ön plana çıkmıştır.

Fırtına Deresi

Doğu Karadeniz'de yer alan akarsularımızdan birisi olan Fırtına deresi, Kaçkar dağlarının Karadeniz'e bakan yamaçlarındaki derelerin birleşmesi ile oluşmuştur. Rize Ardeşen'in yaklaşık 2 km batısında Karadeniz'e dökülen Fırtına deresi, 57 km uzunluğundadır. Çay bahçeleri içerisinden geçen, üzerindeki kemer köprülerle süslü Fırtına deresi, raftinge elverişli parkurlara sahiptir. Fırtına Deresi, Kaçkarlarda bulunan ve yerli turistler kadar yabancı turistlerin ve doğa tutkunlarının uğrak yeridir. Fırtına deresi yükseklerden inerken birçok kola ayrılır. Bu kollar dağın yamaçlarında akarken ormanın içinde birçok irili-ufaklı göller ve çağlayanlar meydana getirirler. Fırtına deresi özellikle son yıllarda rafting sporuna meraklı olanlar için ideal bir merkez halini almıştır.

Ayder Yaylası

Ayder, Çamlıhemşin ilçesinin 19 km. güneydoğusunda 1350 m. yükseklikte çam ormanları ile kaplı daha ziyade yayla niteliğinde bir yerdir. Fırtına deresi boyunca eşsiz doğa güzelliklerini izleyerek varacağınız Çamlıhemşin ilçesi hudutları dahilinde yer alan Ayder  gürgen dibiyle Aşağı ve Yukarı Ambarlık(Gelin Tülü) şelalesi, yayla evleri, çiçekli düzleri, türlü çiçeklerden elde edilen balı ve şifalı kaplıcasıyla sırtını Kaçkarlar'a dayamış, çam örtülü yamaçlarla kaplı cennet  görünümündedir . Yaz aylarında yerli ve yabancı turistler 55 derece sıcaklıktaki yeraltından gelen, şifalı kaplıca suyundan yararlanmaktadır. Kaplıca romatizmal hastalıklar, iç hastalıkları, kadın hastalıkları ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. Her yıl haziranın birinci haftası Ayder şenlikleri yapılır. Çayırların üzerinde tulum eşliğinde horon tepen Karadeniz uşaklarını görmek ve fotoğraflamak için şenlik ideal bir yer. Yaz aylarının yanısıra her yıl kar yağdığında da karın yağışını kutlamak için kış şenlikleri de yapılır.