1 Gün: İstanbul – Kahramanmaraş
Öğleden sonra İstanbul’ dan otobüsle Kahramanmaraş’ a doğru yola çıkıyoruz. Bu gün süresince öğünlerimiz dinlenme tesislerinde verilen molalarda ekstra olarak alınacaktır. Konaklama yapılmaz, gecemiz seyahat halinde geçecektir.
2 Gün: Kahramanmaraş - Gaziantep
Yaklaşık on beş saat sürecek yolculuğumuz ve sizi dinlendirmek amacıyla ara ara vereceğimiz kısa molalarımızın ardından sabah erken saatlerde K.Maraş 'a varıyoruz. Şehir merkezinde keyifli bir kahvaltı alıyor ve turumuza başlıyoruz. Şehir, kahraman halkının işgale karşı verdiği mücadelenin ödülü olan İstiklal Madalyası ’ nı onurla taşıdığı gibi, uzun tarihinin her rengi ve deseninin zenginliğini, coğrafyasında, kültüründe ve mutfağında gururla taşır. Dört coğrafi bölgenin kavşağında yer alan Kahramanmaraş’ ın bu nedenle yoğun şehirleşmesine karşılık; şehirde hala doğal kalmış bir yerler var. Yaylalar… Burada şehre, doğanın penceresinden bakacağız. Çok sayıda bitki çeşitine ev sahipliği yapan; tertemiz havasıyla bizi yemyeşil karşılayacak olan yaylada kısa bir doğa turu yapıyor; doğallığın ve sessizliğin keyfine varıyoruz. Ardından Kahramanmaraş ’da alacağımız öğle yemeği sonrası, Güneydoğu programımızda ikinci durağımız olan Gaziantep ’e doğru yola çıkıyoruz. Geceleme Gaziantep ’deki otelimizde.
Günün Restoranı & Lezzetleri ( Ekstra ): Kahramanmaraş Sezal Restoran & Tarhana Çorbası, Nar Ekşili Kebap, Dondurma…
Konaklama: * * * * Met Gold Hotel / Gaziantep
3 Gün: Gaziantep
Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Gaziantep turumuza başlıyoruz. ''Gaizantep'' i anlatmaya ne dil; ne de kalem yeter. Dünya yüzünden geniş bir kenti, gözalıcı büyük yapıları, her yerde aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları, ırmaklarıyla burası ‘Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’ yani dünyanın gözbebeği bir kenttir.'' der Evliya Çelebi. Dilin dönebileceği en güzel şekilde anlatılacak olan bu özel şehri tanımaya ilk olarak Zeugma Mozaik Müzesi ile başlıyoruz. Müze adını; yaşadığı olayları taşlara resmeden; Fırat’ ın en sığ noktasında, M.Ö. 300’ lerde kurulan ve fıstık ağaçları altında yüzyıllar süren uykusundan uyanıp; buğulu gözlerle dünyaya göz kırpan antik kent ''ZEUGMA'' dan alıyor. Burada taşların, tarihi olaylarla dansını izleyecek; bir görsel bilgilenme deneyimi yaşayacaksınız. Ardından antik dönem el sanatlarını yeniden canlandıran; çeşitli gösterilerin sunulduğu bir müze ve bir kültür – sanat merkezi özelliğini taşıyan Türkiye’ nin ilk özel Cam Eserler Müzesi Medusa Cam Eserler Arkeoloji Müzesi ’ ni ziyaret ediyoruz. Cam ustalarının büyük ilgi gördüğü müzede; Midyat Telkari işini, antik mücevher tasarımını, Osmanlı dönemi antik eserlerden örnekleri görebileceksiniz. Gramofon sesinin büyüsel eşliğinde gezeceğiniz müzede, antik eşyaların üretilen benzerlerini satın alabilirsiniz. Ziyaretimiz sırasında; üç evden oluşan müzenin her yerinde yankılanan gramofonun eşliğiyle, cam boncuk ustasının şovunu izleyebilir; antik dönemde kullanılan eşyaların benzerlerini satın alabilirsiniz. Gaziantep’ in meşhur lezzetlerini keyifle tadacağımız öğle yemeğimizin ardından; Gaziantep’ de diğer bir durağımız; Gaziantep Kalesi … Türkiye’ de ayakta kalabilen kalelerin en güzel örneklerinden birisi olan; gerek ihtişamı ve heybetiyle, gerekse bir sır gibi gizlediği tarihiyle şehir merkezinde ziyaretçilerini bekleyen Gaziantep Kalesi ’ni ( Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi ) geziyoruz. Ardından aslı, bilindiği gibi sıcak denizlerin akıntılı sularında bulunan deniz yumuşakçalarının kabuklarından olan; uzun ömrün sembolü sayılan; milyonlarca yıllık fosiller halinde karalarda da görülen Sedef ’ in işlendiği bir atölyeye gidiyoruz. Şehirde uzun yıllardan beri uğraşılagelmiş; meşhur Sedef Kakmacılık ' la ilgili bilgi almak ve bu zanaatın nasıl icra edildiğini görebilme şansını yakalıyoruz. Son olarak da Yabancı Damat’ ın çekildiği Gaziantep Çarşısı ’ nı ve meşhur Bakırcılar Çarşısı ’ nı gezeceğiz. Böylelikle turumuzu tamamlıyor; geceleme için Gaziantep’ deki otelimize giriş yapıyoruz.
Günün Restoranı & Lezzetleri ( Ekstra ): Aşina Gaziantep Mutfağı & Beyti Sarma, Antep Fıstıklı Katmer…
Konaklama: * * * * Met Gold Hotel / Gaziantep
4 Gün: Gaziantep - Adıyaman / Nemrut Dağı
Gaziantep’ deki otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında Adıyaman’ a doğru yola çıkıyoruz. Anadolu’ nun en eski yerleşim yerlerinden birisi olan; yapılan arkeolojik çalışmaların Eski Taş Çağı’ ndan itibaren insanların yaşadığını gösterdiği Adıyaman ’ dayız. İlk olarak Nemrut Dağı çevresindeki gezimize başlıyoruz. Öncelikle turumuzda ‘’Genler Ülkesi’’ anlamına gelen Kommagene Krallığı ’ na ait yerleri gezerek başlıyoruz. Adını; üzerinde bazalt kartal heykeli bulunan sütundan alan ve üç kadına ait olduğu bilinen Karakuş Tümülüsü , Kahta Çayı ’ nın en dar kesiminde iki anakaya üzerine kesme taştan yapılmış Cendere Köprüsü , Romalılar tarafından da kullanılan; ancak kalıntılarının çoğunun İslami döneme ait olduğu Yeni Kale ( Eski Kahta Kalesi ) ve Kommagene Krallığı ’ nın yazlık yönetim merkezi olan Eski Kale gezilerini tamamladıktan sonra, gün batımını izlemek üzere Nemrut ’ a doğru yola çıkıyoruz. Nemrut Dağı 'nın zirvesindeki tümülüs ve onu çevreleyen kutsal alanlarıyla birlikte Nemrut Dağı Tapınağı, Kommagene Krallığı ’ ndan günümüze kalan en görkemli eser. Nemrut Dağı’ nın zirvesinde bulunan Doğu ve Batı terasları Kommagene Krallığı ’ nda egemen olan Doğu ve Batı kültürlerinin göz alıcı bir örneği. Bölgenin en yüksek dağı olan Nemrut ’ un zirvesine Kommagene Kralı adına yaptırılan bir anıt mezarla birlikte dağın toplam yüksekliği 2206 metre… Burada, günbatımını eşsiz görsellikte izlemenin keyfiyle, anı fotografladıktan sonra günü zirvede uğurluyor; gece dahi bu atmosferi soluyacağımız; Nemrut ' a en yakın noktada bulunan otelimize doğru yola çıkıyoruz.
Günün Restoranı & Lezzetleri ( Ekstra ): Neşet’ in Yeri & Kiremitte Alabalık…
Konaklama: Euphrat Otel / Adıyaman - Kahta
5 Gün: Adıyaman - Şanlıurfa - Harran
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından yaklaşık 3 saat sürecek yolculuğumuz sonrasında M.Ö. 11.500’ lere uzanan tarihiyle bizi bekleyen Şanlıurfa’ ya varıyoruz. Yahudilerin, Hristiyanların ve Müslümanların ortak atası olarak kabul gören İbrahim Peygamber ’ in, doğduğu yer olarak bilinen kentteki turumuza Balıklı Göl ile başlıyoruz. Şehrin merkezinde ziyaretçilerini ağırlayan Balıklı Göl ’ de İbrahim Peygamber ’ in yaşadığına inanılan mucizeyi rehberimizden dinliyor; kutsal kabul edilen göldeki balıklara yem atarak dilekler diliyoruz. Sonra da bu dileklerin kabul olması dileğiyle Balıklı Göl ’ ün ( Halil – ür Rahman Gölü ) çevresindeki yapıları geziyoruz. Halil – ür Rahman Gölü ’ nün yanı başındaki Ayn – ı Zeliha Gölü , İbrahim Peygamber'in doğduğu mağara ( Mevlid – i Halil Mağarası ) ve Camii’ ni geziyoruz. Sonrasında M.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen 13 odalı bir sarayın, taban mozaikleri olan Haleplibahçe Mozaikleri ’ ni görerek bu bölgedeki turumuzu tamamlıyoruz. Şehirde son durağımız; sabrın sultanı Hz. Eyüb Makamı… Sonsuz inancı ve sabrı nedeniyle Allah tarafından ödüllendirilmiş peygamberin makamını ziyaret edecek; burada bulunan sudan içme şansı bulabileceğiz. Böylece şehir turumuzu tamamlıyoruz. Urfa’ da vereceğimiz serbest zamanda; Urfa’ nın yöresel lezzetlerinden oluşan öğle yemeğimiz sonrası; Şanlıurfa’ nın geleneksel çarşısını da gezme imkanı buluyoruz. Ardından Harran ’ a doğru yola çıkıyoruz. Dünya’ nın ilk İslam üniversitesi olan ve yetiştirdiği alimlerle Avrupa Medeniyeti’ nin oluşumuna katkı sağlayan Harran Üniversitesi’ ni ve İslam mimarisinde yapılmış Anadolu’ nun ilk camiisi olan Ulu Cami kalıntılarını görebilecek; nesiller boyunca tarihi Konik evlerde yaşama geleneğini sürdüren bir aileye misafir olarak; Harran kültürünü yakından tanıyacağız. Turumuzu tamamlamamızın ardından geceleme ve Sıra gecesi için Şanlıurfa’ daki otelimize yerleşiyoruz.
Günün Restoranı & Lezzetleri ( Ekstra ): Harran Konukevi & Karışık Kebap, Bostana, Şıllık Tatlısı, Mırra…
Konaklama: * * * * * Hotel Dedeman / Şanlıurfa
6 Gün: Şanlıurfa - Mardin - Midyat
Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından ‘’kaleler kenti’’ anlamına gelen Mardin’ e doğru yola çıkıyoruz. Bugün bizi, Dünya’ nın en yaşlı şehirlerinden birtanesi ağırlayacak. El emeği Dantel işinin mimaride denendiği izlenimini veren; dış cephede inancın, duygunun, kültürün betimlendiği; bir açık hava müzesi… Seyrini yalnızca gündüze sığdırmayan Mardin; gece ayrı bir güzellikte… İlk durağımız; insan yaşamının ilginç bir betimlemeyle anlatıldığı; Mardin yapılarının en büyüklerinden olan; bir külliyeyi andıran görünümüyle Kasımiye Medresesi ( Sultan Kasım Medresesi )… Ardından yörede yetişen bitkilerin, iklim şartlarının ve yaşam koşullarının uyumunu yansıtan Mardin mutfağının lezzetlerini tadarak keyifli bir öğle yemeği alacağız. Öğle yemeğinden sonra vereceğimiz serbest zamanda, binlerce yıllık tarihin taş evleri ve dar sokaklarında yapacağımız yürüyüşle Mardin Çarşısı ’ nı geziyoruz. Ardından Deyr - ül Zafaran Manastırı ’ ndayız. M.Ö. Güneş tapınağı olarak kullanılan bir yapının üzerine, İsa’ dan sonra 5. yüzyılda inşaa edilmiştir. 640 yıl boyunca Süryani Ortodoks patriklerinin ikametgah yeri olan manastır; uzun tarihi boyunca Süryani Kilisesi nin dini eğitim merkezlerinden birisi olmuştur. Gezimiz sonrasında Midyat’ a doğru yol alıyor; Midyat’ daki Mor Gabriel Manastırı ’ nı ( Deyr – ul Umur ) ziyaret ediyoruz. Kilise tarafından ‘’İkinci Kudüs’’ olarak kabul edilen ve 1610 yıllık bir tarihe sahip olan manastırı ziyaretimiz sonrasında Midyat’ ın ara sokaklarında küçük bir geziye çıkıyoruz. Sıla Dizisinin çekildiği Konuk Evi’ ni geziyor ve Midyat merkezde vereceğimiz serbest zamanda Gelüşke Han’ ı da görme fırsatı buluyoruz. Turumuzu tamamlamamızın ardından Geceleme Midyat’ daki otelimizde.
Günün Restoranı & Lezzetleri ( Ekstra ): Midyat Gelüşke Han & Mehir, İçliköfte, İçli Pirinç Pilav üstü et, Şambürek…
Konaklama: * * * * Hotel Grand Estel / Midyat
7 Gün: Midyat - Batman - Hasankeyf - Diyarbakır
Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Batman’ a geçiyoruz. Mağara ve kaya kavuğu gibi doğal oluşumlarla bütünleşen bir Ortaçağ kent dokusuna sahip; Artuklular’ ın başkenti Hasankeyf’ deyiz. Bilindiği gibi; Ilısu Barajı’ nın suları altında kalacak bir şehri son haliyle ziyaret etme şansını yakalayacağız. Gezimiz esnasında; eşsiz mimari özelliğe sahip minaresiyle El Rızk Camii ’ ni, Ortaçağ’ da yapılan en büyük taş köprü Tarihi Köprü’ yü ve bir anıt mezar olan Kör Zeynel Türbesi’ ni göreceğiz. Ardından Gözetleme Kulesi; zamana karşı hala direnen Büyük Saray; duvarları bugün tamamı silinen altın harflerle süslenmiş Küçük Saray; Ulu Cami ve Yeni Sarayı da görecek; bir yandan da bölgede halen kullanılmakta olan mağaraları fotograflayacağız. Turumuza, Anadolu ve Mezapotamya arasındaki doğal geçiş yolu üzerinde yer alan Diyarbakır ’ la devam ediyoruz. Anadolu ’ da egemenlik kurmuş hemen hemen her uygarlığın iz bıraktığı; surlarıyla meşhur şehirde; Urfa Kapı ve Mardin Kapı' yı gördükten sonra Keçi Burcu ’ na çıkıyor; muhteşem manzarasıyla Dicle ' yi seyrediyoruz. Turumuzu tamamlamamızın ardından; İstanbul' a dönüş için yola çıkıyoruz.
Günün Restoranı & Lezzetleri ( Ekstra ): Hasankeyf Yolgeçen Hanı & Lebeni, Balık…
Bu gün süresince öğünlerimiz dinlenme tesislerinde verilen molalarda ekstra olarak alınacaktır.
Konaklama yapılmaz, Gecemiz seyahat halinde geçecektir.
8 Gün: Diyarbakır - İstanbul Seyahati
Yolculuğumuz öğleden sonra saatlerinde İstanbul’ a varışımız ile son buluyor. Turumuzda tanıştığınız yeni arkadaşlarınız ve ekibimizden kopamayacağınız bir turu üzülerek sonlandırıyor ve yeni turumuzda görüşmek üzere ayrılıyoruz...