Adıyaman
Adıyaman,tarih sahnesindeki yeri ilk insanlara dek uzanan, pek çok değişik kültüre merkezlik etmiş olan bir kültür ve turizm kentidir. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman toprakları üzerinde, insanlık tarihinin bütün evrelerine dair bulgular elde edilmiştir.Çok sayıda doğal,tarihi ve kültürel değerlere sahiptir. Dicle ve Fırat nehirleri arasında kurulan ilimiz,çok eski çağlardan beri tarihi bir merkez olagelmiştir. Palanlı Mağarası'ndaki resimler tarihi M.Ö 4000 yılına kadar uzanan buluntular mevcuttur. Giritille ve Samsat Höyüklerinde Neolitik ve Kalkilitik çağlara ait izler bulunmuştur.Hititlerden Kommagenelere ve arasında Selçuklulardan Osmanlılara el değiştiren ilimiz tarihin her döneminde uygarlıklara sahne olmuştur.Dünyanın 8. harikası olarak da adlandırılan Nemrut Dağı,2150 m. yüksekliğine uzanan zirvesi,devasa heykelleri ve ilginç yapısıyla kendine özgü bir güzellik sunar.
Zirvesinde Kommagene Krallarından biri olan, I.Antiochos’un mezarı bulunur.Nemrut Dağı, aynı zamanda Krallığın dinsel merkezidir. Kaya parçalarının biraraya getirilmesi ile yapılmış olan dev taş heykellerin bulunduğu teraslarla çevrilidir. Aresmia’nın (Eski Kale) eteğinde Kommagene Kralı Mithradetes'i selalaya harika bir Herkül rölyefi bulunmaktadır. Yine burada Kommagene Krallığı'na ait kalıntılar vardır.
Tarihin bilinen ilk köprülerinden biri Cendere Köprüsü de ilimiz sınırları içinde yer almaktadır.
Özellikle Kommagene Kralığı döneminden kalan eserler (Nemrut Dağı, Arsemia (Eski Kale), Karakuş Höyüğü, Cere Köprüsü yerli ve yabancı turistler için bir cazibe merkezidir. Nemrut’ta gündoğumu ve günbatımı ayrı bir güzellik taşımaktadır.
Tarih
Adıyaman, tarihin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. Adıyaman Palanlı Mağarası'nda yapılan incelemelerde kent tarihinin M.Ö. 4000 yıllarına kadar uzandığı anlaşılmıştır.Yine Samsat-Şehremuz Tepe’deki tarihi bulgulardan M.Ö. 7.000 yılına kadar Paleolitik, M.Ö. 5000 yıllarına kadar Neolitik, M.Ö.3000 yıllarına kadar Kalkolitik ve M.Ö. 3000-1200 yılları arasında da Tunç Çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır. Bu dönemde bölge Hititlerle Mitannilar arasında el değiştirmiş ve Hitit Devletinin yıkılmasıyla (M.Ö.1200) karanlık bir dönem başlamıştır. M.Ö.1200’den Frig Devleti'nin kuruluşu olan M.Ö.750 yılları arası dönemle ilgili olarak yazılı kaynağa rastlanmamıştır. Ancak; bu dönemde yöre, Asur etkisine girmeye başladığından, Samsat’ta bulunan Asur etkili mühürler ve Kahta Eskitaş Köyünde bulunan Hitit Hiyeroglifi ile yazılmış kitabeler, Anadolu’daki tarihi silsilenin ilimizde de aynen devam ettiğini göstermektedir. Bu dönemde Adıyaman ve çevresinde Hitit Devletinin yıkılmasıyla ortaya çıkan Geç Hitit şehir devletlerinden biri olan Kummuh Devleti hüküm sürmüştür.
M.Ö.900-700 yılları arasında yöre Asur etkisinde kalmakla birlikte, Asurlular tam olarak egemen olamazlar. 6.yüzyılın başlarından itibaren yöreye Persler hakim olur ve yöre Satrap’lar (Valiler) eliyle yönetilir. M.Ö. 334 yılında Makedonya Kralı Büyük iskender’in Anadolu’ya girmesiyle Pers’ler hakimiyetini kaybetmiş ve M.Ö. 1.yüzyıla kadar yörede Makedonyalı Selev-Kos Sülalesi hüküm sürmüştür. Bu sülalenin gücünün zayıfladığı sıralarda, Kral Mithradetes l. Kallinikos Kommagene Krallığı'nın bağımsızlığını ilan etmiştir. Başkenti Samosota (Samsat) olan Kommagene Krallığı, egemenliğini MS. 72′ye kadar sürdürmüş, bu tarihte yöre Roma İmparatorluğu'nun eline geçmiş ve Adıyaman Roma İmparatorluğu'nun Syria (Suriye) Eyaletine, 6. Lejyon olarak bağlanmıştır. Roma İmparatorluğu'nun 395 yılında Batı ve Doğu Roma olarak ayrılmasıyla, Adıyaman Doğu Roma İmparatorluğu'na katılmıştır. 643 yılından itibaren bölgeye İslam akınları başlamakla birlikte İslam hakimiyeti ancak 670 yılında Emeviler ile kurulabilmiştir. 758 yılında ise, II, Abbasi komutanlarından Mansur Ibni Cavene’nin hakimiyetine girer. 926 yılına kadar Abbasi hakimiyetinde kalır ve bu tarihte Hamdanüerin egemenliği başlar. 958 yılında yöre yeniden Bizanslıların eline geçer.1114-1181 yıllan arası yöreye Türk akınları olur. 1204-1298 yılları arasında Samsat ve yöresini Anadolu Selçukluları ele geçirir. 1230 ve 1250 yıllarında Moğol saldırıları yaşanır. 1298′de yöre ve bölge Memlüklerin eline geçer. 1393 yılında Adıyaman bu kez de Timurlenk tarafından yağmalanır.Büyük bir istikrarsızlığın olduğu Orta Çağ boyunca Adıyaman Bizans, Emevi, Abbasi, Anadolu Selçukluları, Dulkadiroğullan arasında el değiştirmiş ve nihayet Yavuz Sultan Selim’in İran seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı topraklarına katılan Adıyaman, başlangıçta merkezi Samsat’ta bulunan bir Sancakla Maraş Beylerbeyliği'ne bağlıyken, Tanzimattan sonra bir kaza olarak Malatya’ya bağlanmıştır.Cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına kadar eski idari yapısı korunarak Malatya’ya bağlı kaza konumunda olan Adıyaman 1 Aralık 1954 tarihinde 6418 sayılı Kanunla Malatya’dan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir.
Coğrafya
Adıyaman ilinin Kuzeyinde Malatya ili (Pütürge, Yeşilyurt ve Doğanşehir ilçesi), Batıda Kahramanmaraş ili (Merkez ile Pazarcık ilçesi), Güneybatıda Gaziantep (Araban ilçesi), Güneydoğuda Şanlıurfa ili (Siverek, Hilvan, Bozova ve Halfeti ilçeleri), Doğuda ise Diyarbakır ili (Çermik ile Çüngüş ilçesi) bulunmaktadır. Merkez ilçe dahil 9 ilçesi ile 406 köyü vardır. İlçeleri Merkez, Besni, Çelikhan, Gerger, Gölbaşı, Kahta, Samsat, Sincik ve Tut ilçeleridir.Adıyaman ilinin yüzölçümü 7 614 km2 , göller ile 7.871 km2 olup, rakımı 669 m dir.Adıyaman 'in Kuzey kesimi torosların uzantısı olan Malatya dağları ile çevrilidir. Çelikhan, Gerger ve Tut İlçelerinin arazilerinin çoğu dağlıktır.
İlin belli başlı dağları; Akdağ, Dibek, Ulubaba, Gördük, Nemrut, Bozdağ ve Karadağdır. Güneye inildikçe ova nitelikli araziler başlar. Kahta, Samsat, Keysun ve Pınarbaşı ovaları ilin önemli ovalarıdır .
Fırat Nehri İlin en önemli akarsuyudur. Fırat Şanlıurfa, Diyarbakır illeriyle İl sınırı oluşturur. Diğer akarsular ise; Sofraz, Ziyaret, Çakal, Kalburcu, Eğri, Akdere, Keysu ve Şepker çaylarıdır. Gölbaşı, İnekli, Azaplı Abdulharap Gölleri doğal Atatürk Barajı ise suni göldür.
Adıyaman'ı doğudan batıya doğru bölen Anti Torosların kuzeyinde kalan dağlık bölgenin iklimi ile güneyinde kalan bölgenin iklimi birbirinden farklıdır. Güneyi, yazları kurak ve sıcak,kışları ılık ve yağışlı; kuzeyi yazları kurak ve serin, kışları yağışlı ve soğuktur. Doğu Anadolu ile Akdeniz Bölgeleri arasında köprü konumunda olan İlin iklimi, bu özelliği dolayısıyla bölgedeki diğer illerden farklıdır.
Atatürk Baraj Gölü alanının oluşmasından sonra, İlin ikliminde bir yumuşama ve nem oranında bir artış olmuştur. İlde hakim rüzgarlar kuzey, kuzeydoğu ve kuzeybatı istikametindedir.
Adıyaman, Şanlıurfa, Gaziantep, Şırnak, Siirt, Batman ve Mardin illerini içine alan topraklardaki sulama ve enerji üretimine yönelik bir proje gerçekleştirilmiş ve bu proje GAP olan Güneydoğu Anadolu Projesi'dir. Bu proje uygulamaya konulmasından dolayı su altında kalmış antik yerleşim bölgelerinde arkeolojik araştırmalar yapılmıştır. İlçeleri Adıyaman (merkez), Besni, Çelikhan, Gerger, Gölbaşı, Kâhta, Samsat, Sincik, Tut.
Besni: Adıyaman’ın batı kesiminde yer alan Besni en eski yerleşim yerlerinden biridir. Önemli tarihi kalıntıları arasında Besni ilçesine 15 km. uzaklıktaki Sofraz Tümülüsü, 33 km uzaklıktaki Sesönk (Dikilitaş) sayılabilir. Besni İlçesinin 6 km. kuzeydoğusunda yeralan Besni İçmesinin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık, bağırsak ve mide iltihaplarında faydalıdır.
Çelikhan: Adıyaman’ın kuzeyinde yeralan ilçenin Korucak köyünde bulunan içme suyu birçok hastalığa deva olup, şifalı bir su olarak her yıl birçok kişi gelmektedir.
Gerger: Adıyaman’ın 100 km kuzeydoğusunda yeralan Gerger ilçesi, İ.Ö. II. yüzyılda Kommageneliler’in atası olan Arsames tarafından kurulan Gerger Kalesi ile anılmaktadır.
Kahta: İlin 34 km. doğusunda yer alan doğu ve güneydoğu sınırları boyunca Fırat nehri uzanır. İlin en büyük ilçesi olan Kahta, Nemrut Dağı Tümülüsü ve Tanrı heykelleri ile yaratıcısı Kommagene Uygarlığı eserlerinin büyük bölümünü ilçe sınırlarında barındırır. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen Nemrut Dağı’na gelenlerin durak ve konaklama noktasıdır.
Samsat: Üç tarafı Atatürk Barajı gölü sularıyla çevrili bir yarım ada şeklindeki Samsat Adıyaman’a 47 km uzaklıktadır. Yapılan arkeoloji araştırma ve kazılarda eski Samsat ve civarında tarihi saraylar, Su kemerleri, Kaleler ve kıymetli eşyalar bulunmuştur.
Gezielecek Yerler
Kommagene Krallığı
Yunanca “Genler Topluluğu” anlamına gelen Kommagene, ismiyle bağdaşırcasına, Grek ve Pers uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallıktır. Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye’nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri’nin çevrelediği verimli topraklarda yer almıştır. Tarıma ve hayvancılığa elverişli ve ekonomik önemi yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır.Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından “Krallar Kralı olarak anılan Darius’a ile, anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithradates Kallinikos tarafından, İ.Ö. 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. Farklı topluluklardan meydana gelen ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak konusunda büyük başarı sağlayan Mithradates Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır.
Ne Yenir?
Çiğ köfte, İçli Köfte, Basalla (ekşili köfte), Cılbır, Mercimekli Köfte, Pestil, Yapıştırma ve Hıtap, Adıyaman’ın ünlü yemek türlerinden bazılarıdır. İl merkezinde yöresel yemeklerin bulunduğu lokantalar mevcuttur. Kahta ilçesindeki Baraj Gölü kıyısında balık yenebilir. Nemrut Dağı yolu üzerindeki konaklama ve kafeteryalarda yeme-içme olanağı mevcuttur.
Ne Alınır?
Adıyaman’ın kent merkezinde bulunan tarihi çarşı Oturakçı Pazarı’nda yöreye özgü halı, kilim, cicim, heybe gibi el sanatları ürünleri ile turistik eşyalar bulunabilir. Nemrut’taki turistik tesislerde satılan Nemrut heykelleri, hediyelik olarak alınabilecek eşyalardır. Yine bu tesislerde, yörenin tarihinin anlatıldığı çeşitli dillerdeki Nemrut rehber kitapları bulunabilir.
Yapmadan Dönme...
Nemrut Dağı’nı görmeden, güneşin doğuşunu ve batışını izlemeden,
Kommagene Uygarlığı eserlerini görmeden,
Atatürk Barajı Kahta Sahilindeki lokantalardan balık yemeden,
Adıyaman Müzesini gezmeden,
Yörede dokunan halı, kilim, cicim ve heybe ve Nemrut heykelleri almadan
Dönmeyin...