Şırnak
Şırnak ili sahip olduğu zengin tarihi, kültürel kaynakları ve doğal değerleri ile turistik açıdan önemli cazibelere sahiptir. Cudi Dağında Hz.Nuh (A.S.) ın gemisine ait mıt denilen büyük çiviler ve tahta kalıntıları mevcuttur. Çok eski bir geçmişe sahip olan Şırnak ilinin tarihi Evliya Çelebinin 17.yy'da yazdığı "Seyahatname" isimli kitabına göre Nuh tufanı öncesine kadar dayanır. Bu rivayete göre Nuh'un gemisinin il sınırları içerisinde bulunan yüksekliği 2089 metreye kadar uzanan Cudi dağının tepesinde bulunduğu rivayet edilir. Cudi Dağında Hz.Nuh (A.S.) ın gemisine ait mıt denilen büyük çiviler ve tahta kalıntıları mevcuttur.
Tarih
Şırnak ili tarihsel olarak çok eski bir geçmişe sahiptir. Şırnak ili Katip Çelebi’nin 17. yüzyılda yazdığı “Seyahatname” ve tarihi rivayetlere göre Nuh Tufanı öncesine dayanır. Bu rivayetlere göre Cizre, tufandan sonra ikinci kez Hz. Nuh (AS) ve oğulları tarafından inşa edilirken Cizre’nin kızgın sıcağından korunmak için, Şırnak yazlık ve yaylak olarak inşa edilmiştir. Şırnak, Nuh’un Gemisi kalıntılarının olduğu öne sürülen Cudi Dağı’nın Kuzeyinde Şehr-i Nuh adıyla kurulmuş, önceleri Şerneh, daha sonraki yıllarda ise Şırnak adını almıştır. Şırnak ili tarihte bir çok önemli devletin başkentini kendi topraklarında barındırmıştır. Birinci Babil devletinin başkenti BABİL(Kebeli Köyü) Cizre sınırları içindedir. Aynı zamanda Guti (GUDİ) imparatorluğunun başkenti olan BAJARKARD Silopi ilçesi topraklarındadır.
Şırnak; Guti, Babil, Med, Asur, Pers, Sasani, Emevi, Abbasi, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde Cizre’ye bağlı bir yerleşim birimi idi. 23 Temmuz 1914 yılında ilçe olmuş ve Siirt iline bağlanmıştır. Bu konumu 1990 yılına kadar sürmüştür ve il olmuştur. İle bağlı altı ilçe bulunmaktadır. Bu ilçeler Beytüşşebap, Cizre, Güçlükonak, İdil, Silopi ve Uludere’dir.
Coğrafya
İlin, Suriye-Irak sınırlarına yakın olan kesimleri hariç, hemen hemen tamamı dağlarla kaplıdır. Dağlık kesimlerinde gür bir bitki örtüsü yoktur. Vadi yamaçlarından başlayarak 2000 m yükseltiye dek, yer yer meşe ağaçlarının hakim olduğu görülmektedir. Orman kuşağı 2000 m yükselti kuşağından sonra da bodur ağaçlar ve otsu bitkilerle kaplı, 3000 m kuşağında ise, karlarla kaplı kuşak gelmektedir. Doğal yapısı nedeniyle çok fazla yabani hayvan çeşidine rastlanmaktadır.Şırnak ilinde iklim yörelere göre farklılık göstermektedir. İlin yüksek kesimlerinde, Doğu Anadolu’nun sert kara iklimi, diğer kesimlerde ise karasal iklim hakimdir.Şırnak ilinin ilçeleri; Beytüşşebap, Cizre, Güçlükonak, İdil, Silopi ve Uludere’dir.
Cizre: İnanç Turizmi bakımından en zengin ilçedir. Hz. Nuh Türbesi ve Mem-u Zin Türbesinin ilçe merkezinde olması ilçenin önemini bir kat daha artırmıştır.
İdil: Geçmiş zamanlarda halkın çoğunluğu Hıristiyan ve süryaniler oluşturmaktaydı. Halen bir kaç Süryani Köyü olup Kiliseler mevcuttur.
Nuh Peygamber Türbesi
Kur’an ve çeşitli tarihçilere göre tufandan sonra Nuh Peygamber’in gemisi Cudi Dağı’na oturmuştur ve yerleşim için tufan sonrası bu bölge seçilmiştir. Nuh Peygamber’in mezarının da bulunduğu türbesi yapılan restorasyonlardan sonra ziyarete açılmıştır.
Abdaliye Medresesi (Mir Abdal)
15. yüzyılda yapılan medrese, Mem u Zin adlı eserde geçen aşkın da yaşandığı yerdir. Hikaye birbirine aşık olup kavuşamayan Mem ve Zîn’in aşkını ve onları engelleyen Bekir karakterini anlatır. Dönemin sosyal ve kültürel hayatından esintiler de eserde görülebilir. Medrese Arap ülkelerinden ve yurt içinden çok sayıda ziyaretçi çekmektedir.
Cizre Ulu Cami
Eski bir kiliseden Hz Ömer zamanında dönüştürülmüş olan cami dikdörtgen planlıdır. Bu camideki en önemli eserlerden birisi de Ejderli Kapı Tokmağı’dır. Selçuklu Dönemi’ne ait bu kapı tokmağı İstanbul’da Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde sergileniyor.
Bazebde Ören Yeri
Dicle Nehri kıyısında bulunan ören yeri ilk çağdan kalmadır. Bazebde ören yerinde bulunan taştan köprü de görülmeye değerdir.
Finik Ören Yeri ve Kalesi
Milattan Önce 4000 yılından kalma olan ören yeri Cizre’dedir. Saraylar, kervansaraylar, mağaralara oyularak yapılmış evler ve kadın, erkek kabartmaları görülebilir. Yakın bir bölgede bulunan Finik Kalesi’nde de çeşitli kabartmalar görülmektedir.
Cudi dağı Şırnak
Cudi dağı Şırnak ilinin Silopi kazâsının hemen yakınında Hezil Irmağı ile Dicle arasındadır. Yüksekliği 2089 metredir. Dini inanışlara göre, Tufandan sonra Nuhun gemisi bu dağın üzerine oturmuştur. Sözü geçen geminin Ağrıda veya Arabistandaki başka bir Cudi Dağında bulunduğu konusunda da söylentiler vardır. Layard ve L. King, bu dağın dolaylarında çivi yazısıyla hazırlanmış Asur yazıtlarına rastladılar. Kuran-ı Kerim de geminin Cudi dağına oturduğu söyleniyor. Nuh tufanını anlatan Kuran-da sular çekilmeye başladı ve gemi cudi dağına oturdu der. Bir rivayete göre gemide bulunan 80 insan Heştan köyünü kurmuşlar. Heştan kürtçe seksen demek. Köyün bügünkü ismi Yoğrtuçular. Sonrada o insanlar Cizreyi kurmuşlardır. Rivayete göre Cizrede Nuhun türbesi vardir.
Kırmızı Medrese
Dağ Kapı Mahallesi’nde, şehrin batısındaki sur kalıntılarının üzerine inşa edilmiştir.
Medresenin güney cephesinin ortasında Mela Ahmei Ciziri’nin türbesi bulunmaktadır. Yapının inşa kitabesi ve vakfiyesi bulunmaması sebebiyle kesin yapım tarihi belli değildir. Uzmanlar yapıyı XIV. yy.ın ilk çeyreğine tarihlendirmektedir.
Kasrik Köprüsü
Kasrik Beldesi’nin içerisinde, (Akçay) Güneş Deresi üzerine kurulmuştur. Kuzeydoğu-güneybatı istikametinde uzanan köprü, üç gözlü yolunun düz olduğu köprüler grubuna girmektedir. Han Mahmut Köprüsü olarak da bilinmektedir. Köprünün üzerinde herhangi bir kitabe bulunmadığı için kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin belli değildir. Muhtemelen Cizre Beyleri tarafından 16. yy’ da yapılmış olmalıdır. Köprünün güneydoğusundan bugünkü Cizre-Şırnak karayolu geçmekte ve beton arma bir köprü yer almaktadır.
Eski köprü de aynı yol güzergahını bağlamaktadır. Köprü günümüzde büyük ölçüde harap vaziyettedir. Üç kemer gözünden ikisi sağlam olup, kuzeydoğudaki üçüncü göz kısmen yıkılmıştır. Köprünün iki yanını yapılan binalar kapatmıştır. Köprüde düzgün kesme taş ve moloz taş kullanılmıştır. Yolunda yer yer çökmeler meydana gelmiştir. Yolu döşeme taşlarla kaplanmıştır. Korkulukları tamamen yıkılmıştır. Sivri kemer açıklıklı köprü gözleri birbirinden farklı ölçülerde yapılmıştır. Sivri kemerler ortada bağımsız iki ayağa oturmaktadır. Köprünün mansap kısmında ayakların önüne üçgen kesitli sel yaranlar yerleştirilmiştir. Bu sel yaranlar da yıkılmalar meydana gelmiştir. Bu yönde sel yaranlar ve kemer de düzgün kesme taş, tempan duvarlarında kaba yontu taşlar kullanılmıştır. Köprüde herhangi bir süsleme mevcut değildir. Köprünün menba kısmı daha sağlam kalmıştır. Burada kemer yüzeyleri ve aralarındaki duvar, düzgün kesme taş ve sıralı kaba yönü taşlarla örülmüştür. Köprünün tescili yoktur. Kültür varlığı olarak tescillenmesi gerekmektedir, Karayolları tarafında restore edilmektedir.
Yıkık Han (Hane Grabe)
Şırnak Merkeze bağlı Şırnak ilinden Cizre ilçesine giderken 30.km.de ana yolun hemen solunda bulunmaktadır. Hanı Ĝrabe mevkiinde bulunmaktadır. Kızılsu beldesi sınırları içerisinde bulunmaktadır.
Beyaz Köprü
Uludere ilçesine bağlı Hilal Beldesinde bulunan köprü günümüze bir kısmı yıkılmış bir şekilde gelebilmiştir.
Hilal çayı üzerine kurulan köprü tek kemerli köprüler gurubuna girmektedir.
Abdurrahman Ağa Kasrı
Aydınlık Evler Mahallesi Sönmez Sokakta yer alan yapı, Tayyar Onuk ve Osman Onuk mülkiyetinde bulunmaktadır. Şırnak merkezde bulunan tek tescilli yapıdır. Üzerindeki kitabeye göre 1892 tarihinde yaptırılmıştır.