Erzurum
Tarihin ilk dönemlerinden beri bir yerleşim yeri olan Erzurum günümüzde de Türkiye'nin 14. ve Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük kentidir. İl nüfusunun yaklaşık 50,000'ini öğrenciler oluşturur. Nüfus 769.085 kişi, büyükşehir nüfusu 367.250 toplam nüfusu 1.135.335 kişidir.Tarihi yapısı ve tarihi eserler bakımından bölgede çok önemli rol üstlenmektedir.Erzurum isminin açıklaması şöyledir:Şehir, Selçuklu Sultanlarının bölgeye gelmesiyle Anadoluda ilk ele geçirdikleri yerlerden biri olmuştur. O dönemde Anadolu, Romalıların (Rum) ülkesi olarak bilindiğinden Selçuklular bu şehrin adını Arapçadaki karşılığı "Arz-u Rûm" yani "Rum Toprağı" olarak isimlendirmişlerdir.
Tarih
Doğu Anadolu’nun en büyük kenti olan Erzurum’un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum’u da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Sfaviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir.1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir.
Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Kongre 23 Temmuz 1919 da Erzurum’da toplamıştır.
Coğrafya
Erzurum ili, Türkiye’nin orta ve batı kesimlerine göre, yükseltinin fazla olduğu illerinden biridir.
Doğu Karadeniz Dağlarının doğu uzantıları olan Rize Dağları, ili kuzeyden çevreler ve Rize ile sınırını oluşturur. Karadeniz’e paralel düzenli sıralar durumunda uzanan bu dağlar, geçit vermez ve yüksektir. En yüksek noktaları 3937m. yüksekliğindeki Kaçkar Tepesi ile Verçenik Tepesi’dir. Dumlu Dağından doğuya doğru uzandığında iki yüksek dağ sırasına ulaşılır. Tortum’a doğru olanı Güvercin Dağıdır; Pasinler Ovası ile Gürcü Boğazı arasını doldurmuş olanı ise Karga Pazarı Dağlarıdır. Erzurum şehrini doğudan çevreleyerek Palandöken Dağlarına ulaşır Erzurum şiddetli karasal Doğu Anadolu iklimi bölgesinde yer alır. İlin yıllık sıcaklık ortalaması 6.0 derece kadardır.İlçeleri;Aşkale, Çat, Hınıs, Horasan, Ilıca, İspir, Karaçoban, Karayazı, Köprüköy, Narman, Oltu, Olur, Pasinler, Pazaryolu, Şenkaya, Tekman, Tortum, Uzundere dir.
Pasinler: Pasinler ilçesi, IV. yy.da Bizanslıların, 615 yılında Arapların, 1084 yılında ise Türklerin eline geçmiştir.Pasinler’de bulunan 3702 kişi kapasiteli, 39 derece su sıcaklığı olan termal tesis, ilçe dışından gelen hastalara konaklama hizmetiyle birlikte; böbrek,sindirim sistemi, idrar yolları, romatizma, siyatik, lumbago, nevralji ve çeşitli kadın hastalıklarının tedavisinde olumlu etki yapmaktadır.
Köprüköy: Köprübaşında kurulmuş köy anlamına gelen Köprüköy’ün kuruluşu çok eskilere dayanmaktadır. Köprüköy (Deli Çermik) Kaplıca suları, sindirim sistemi, böbrek ve idrar yolları, kan dolaşımı ve kalp hastalıkları, metabolizma bozuklukları ve romatizmal hastalıklara olumlu etki yapmaktadır. Su sıcaklığı 26 derecedir.
Uzundere: İlçenin 3000 yıla yakın geçmişi vardır. İlçe sınırları içinde bulunan Tortum Gölü ve Tortum Şelalesi yaz aylarında çok sayıda yerli ve yabancı turistin uğrak yeridir. İlçeye bağlı Çamlıyamaç Köyü’nde l0.yy ‘dan kalma Öşvank Gürcü Kilisesi bulunmaktadır.
Ilıca: Yapılan araştırmalar Ilıca’daki hayatın M.Ö.4000′li yıllara kadar uzandığını göstermektedir.
İlçede kükürtlü sıcak su kaynakları bulunmakta, termal tesisler sayesinde şehir dışından gelen hastalara da konaklama ve tedavi için olanaklar sağlanmaktadır. Kaplıcalarda kadın hastalıkları, romatizma, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, beslenme bozuklukları gibi rahatsızlıkları olumlu etkilediği bilinmektedir.
İspir: Kuruluşu M.Ö. 19. yy.a kadar inen İspir,Yavuz Selim’in 1514!deki İran seferi sonrası Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Dünyanın en hızlı akan nehirlerinden birisi olan Çoruh nehri Rafting sporu için oldukça elverişlidir.
Olur: Turizm açısından önemli bir potansiyel göstermekte olan ilçenin Keçili Köyü’ndeki Van Kilisesi, Yıldızkaya Köyü’ndeki Kivi Mağarası görülmeğe değerdir.
Gezilecek Yerler
Palandöken Kayak Merkezi
3185 m. zirveye sahip Palandöken dağları, Erzurum’un güneyinde yer alır ve doğu-batı yönünde uzanır. Türkiye’de kış turizmi için yapılan ilk ciddi ve kapsamlı proje Erzurum-Palandöken Kış Sporları ve Turizm Mastır Plan Çalışmasıdır. Yapılan çalışmada Palandöken Dağlarının doğal yapısı ve iklimi ile uluslararası kış sporları merkezi niteliğine sahip olduğu tespit edilmiştir. Projede, üç alan üzerinde gün toplam 32 bin kişinin kayak yapabileceği, uluslararası yarışmalar hatta kış olimpiyatlarının düzenlenebileceği, 6 bin kişinin doğrudan istihdam edilebileceği öngörülmektedir.
Kuleler ve Kaleler
Saat Kulesi: İç kale mescidine minare olarak yaptırılan Saat Kulesi, Tepsi Minare ve Kule diye de adlandırılmaktadır.Şehre hakim bir tepe üzerinde kurulu bulunan Erzurum Kalesi’nin surlarındaki Saat Kulesi her taraftan çok rahatlıkla görülebilmektedir.
Erzurum Kalesi: Erzurum İli’ne 79km uzaklıktaki Horasan-Pasinler-Erzurum tarihi İpek Yolu üzerindedir. İlk inşa tarihi kesin olarak bilinmeyen Erzurum Kalesi’nin M.S. 5.yy ilk yarısında Bizanslılar tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir.
Camiler ve Kiliseler
İl merkezindeki Lalapaşa Cami, Üç Kümbetler ve Ovşank Kilisesi görülmeye değerdir.
Üç Kümbetler: Üç kümbetlerden sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olan Saltuklu Devleti’nin kurucusu Emir Saltuk’a ait olduğu sanılmaktadır. Tamimiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisini kimlerin yaptığı bilinmemektedir. Kümbetlerin genel olarak 13 üncü yüzyıl sonu ve 14 üncü yüzyıl başına ait oldukları kabul edilmektedir. Üç kümbetler Türklere ait diğer kümbetlere nazaran değişik planları, kullanılan malzeme ve süslemeleri açısından ayrı bir yer tutar.
Medreseler
Çifte Minareli Medrese: 13′üncü yüzyılın sonlarında İlhanlılar tarafından yaptırılmıştır.Anadolu Selçuklu Mimari geleneğinde açık avlulu, iki katlı ve iki minareli eğitim kurumu, Anadolu’nun en büyük medresesidir.
Yakutiye Medresesi: Hoca Celaleddin Yakut tarafından MS 1310 yılında inşa edilmiştir.İlhanlı döneminden günümüze kalan nadir eserlerden birisidir. İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır.
Köprüler ve Bedestenler
Çobadede Köprüsü: 1297-98 yıllarında İlhanlıların Veziri Emir Çoban Salduz tarafından yaptırılmıştır.Aras nehri üzerinde 7 kemer gözlü olarak inşaa ettirilen önemli bir yapıttır.
Rüstempaşa Bedesteni: Kanuni Sultan Süleyman’ın Sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan iki katlı bina halen çarşı olarak kullanılmaktadır. Çarşıda daha ziyade oltu taşı satıcıları faaliyet göstermektedir.
Ne Yenir?
Su böreği, ekşili dolma, kesme çorbası, ayran aşı (yayla çorbası) çiriş, şalgam dolması, yumurta pilavı, kadayıf dolması Erzurum’un geleneksel mutfağını oluşturur.
Ne Alınır?
Erzurum oltu taşı işçiliği ile çok meşhurdur. Oltu taşından yapılan tespihler, ağızlıklar, bilezik, gerdanlıklar, broş, küpe, saç tokası yörenin önemli hediyelik eşyalarıdır.
Yapmadan Dönme...
Palandöken’de kayak yapmadan,
Çifte minareli Medreseyi,Yakutiye Medresesi’ni ve müzeleri görmeden
Yolunuz İspir’e düşerse rafting sporu yapmadan,
Yolunuz Tortum’dan geçerse Tortum Şelalesi’ni ve gölünü görmeden,
Cağ kebap, su böreği ,ayran çorbası ,kadayıf dolması yemeden
Dönmeyin...